Giriş
(11)

sütlü bir tatlı

cptxxx
yeni meşhur olmaya başlayan (yada ben yeni duydum), bol sütlü bir tatlı bu. kare kare (10cm yaklaşık) tepsiden kesilerek servis ediliyor. güllaç gibi süt akıyor yanlardan trilece gibi de biraz. aklıma gelmiyor adı. prenses diyesim var ama değil.
yeni meşhur olmaya başlayan (yada ben yeni duydum), bol sütlü bir tatlı bu. kare kare (10cm yaklaşık) tepsiden kesilerek servis ediliyor. güllaç gibi süt akıyor yanlardan trilece gibi de biraz. aklıma gelmiyor adı. prenses diyesim var ama değil.
0
cptxxx
(29.09.21)
(bkz: soğuk baklava)

%99 eminim.
0
kibritsuyu
(29.09.21)
yok soğuk baklava değil.
0
🌸cptxxx
(29.09.21)
Sütlü nuriye?
0
himmet dayi
(29.09.21)
Sutlu nuriye +1
0
invictae
(29.09.21)
Bu olabilir mi?

youtu.be


İzmir Kardelen Tatlısı
0
ırene adler
(29.09.21)
sutlü nuriye değil, kardelene tip olarak benziyor ama değil.
0
🌸cptxxx
(29.09.21)
bence trileçe, ama üstü karamelli değil de başka bir şeyli olanından.

bilindik görselinden farklı göründüğü için başka bir şey sandınız.

zira yeni yeni meşhur olmaya başlamış olsa şu saate kadar bulunması lazımdı.

ya da yukarıda söylenen izmir kardelen tatlısı gibi yerel bir pastanede yapılan özel bir tatlı. öyle her yerde yok.
0
kibritsuyu
(29.09.21)
politiko tatlısı.
0
birbuket
(29.09.21)
Bunların hiçbiri değilse belki de "Yalova sütlüsü"dür.
0
kobuzchu kiz
(29.09.21)
Yalova sütlüsü +
Yufkayla mı kekle mi yapılmış?
0
oyokbuyoknevar
(29.09.21)
çok emin değilim ama Yalova sütlüsü idi sanki.
0
🌸cptxxx
(29.09.21)
(3)

Şişli den tcdd trene erisim.

mirty
Selamlar,Metrocity avm'nin oradan hızlı trene gidicem, bileti sogutlucesmeye mi alsam daha hızlı olur Bakırköy'e mi? Bir de nasıl ulaşırım (Ankaralıyım)
Selamlar,

Metrocity avm'nin oradan hızlı trene gidicem, bileti sogutlucesmeye mi alsam daha hızlı olur Bakırköy'e mi? Bir de nasıl ulaşırım (Ankaralıyım)
0
mirty
(29.09.21)
söğütlüçeşme daha yakın. metrocityden 1 durak gidip metrobüse binin son durakta inin zaten tren istasyonu da orda.
0
benaslinda
(29.09.21)
Trenlerin neredeyse hepsi Söğütlüçeşme'den kalkıyor, Bakırköy'den binebileceğiniz belki 1-2 tren vardır. Söğütlüçeşme'ye metrobüsle, Marmaray'la falan rahat gidersiniz.
0
kobuzchu kiz
(29.09.21)
söğütlüçeşme daha mantıklı. metrobüs marmaray metro gibi seçeneklerle rahatça gidersiniz.
0
co2s2
(29.09.21)
(4)

hatasız epub convert

anatomik
pdf'leri bozulma olmadan epub'a nasıl çevirebiliriz?internette bulup indirdiğimiz epublar hatasız, gayet iyi oluyor.ama kendim calibre vs üzerinden convert yapınca saçma sapan bir şey oluyor. yazılar, satırlar vs hatalı oluyor hep.var mı bunun düzgün bir yöntemi? millet o epubları neyle yapıyor?
pdf'leri bozulma olmadan epub'a nasıl çevirebiliriz?
internette bulup indirdiğimiz epublar hatasız, gayet iyi oluyor.
ama kendim calibre vs üzerinden convert yapınca saçma sapan bir şey oluyor. yazılar, satırlar vs hatalı oluyor hep.

var mı bunun düzgün bir yöntemi? millet o epubları neyle yapıyor?
0
anatomik
(28.09.21)
Yok, pdf'ten olmuyor o iş. Parayla satılan e-kitabı farklı formatlara çevirip dağıtıyorlar çeşitli ortamlarda.
0
kobuzchu kiz
(28.09.21)
evet maalesef cogu pdf'i o sekilde cevirmek mumkun degil/asiri zahmetli
0
yakuza123
(28.09.21)
pdf'nin iyi kondisyonda olduğunu düşünüyorum. fineredader gibi tarama yazılımı ile gerçekleştirebilirsiniz.
0
evimin paspasi
(29.09.21)
pdf : görsel anlamda sayfa yapısı içerir. yazı serbest akmaz. bir satır vardır, o satırda yan yana gelmiş harfler vardır. o satır ile sonraki satır arasında bir ilişki yoktur. şöyle diyeyim, satırın ortasında enter'a bastığınızda sayfanın sonundaki satır sayfanın dışına çıkar ama sonraki sayfaya gitmez.

epub : sayfa yapısı içermez, serbest dümdüz akan metin içerir. sayfa yapısını, dosyayı okuyan yazılım ya da cihaz belirler.

bu yüzden pdf'ten epub'a convert ettiğinizde satırlar sağa sola kayabilir.
0
co2s2
(29.09.21)
(4)

Uykuyu analiz eden epey kapsamli bir uygulama vardi

stavro
Sarsintiyi falan olcuyordu yatakta ne kadar kipirdayip donuyorsun diye, horlamanı falan dinliyordu vs her şeyiyle analiz ediyordu uykunu. Uyandigin anlari tespit ediyordu galiba hatta. Uygulamayı acip yastığının kenarına falan koyuyorsun uygulamayi g sensor ssrsintiyi algilasin diye falan. Neydi o u
Sarsintiyi falan olcuyordu yatakta ne kadar kipirdayip donuyorsun diye, horlamanı falan dinliyordu vs her şeyiyle analiz ediyordu uykunu. Uyandigin anlari tespit ediyordu galiba hatta. Uygulamayı acip yastığının kenarına falan koyuyorsun uygulamayi g sensor ssrsintiyi algilasin diye falan. Neydi o uygulamanin adi?
0
stavro
(24.09.21)
Sleep cycle alarm clock?
0
kobuzchu kiz
(24.09.21)
Sleep cycle degil, onu kurdum su an onu kullaniyirum ama benim dedigim dsha kapsamlk bir seydi.
0
🌸stavro
(24.09.21)
Dream olacaktı adında. Bir müddet kullanmıştım.
0
ground
(25.09.21)
Sleep as android
0
nundu
(25.09.21)
(1)

Bu videoda İngilizce ne diyorlar?

işimdeyim gücümdeyim
İngilizce biliyorum diye geçiniyorum ama bazen bir cümleyi 100 kere de dinlesem ne dediklerini anlamıyorum. Moral bozucu. https://www.instagram.com/reel/CTpt5apjZupAdam ne diyor, kadin ne diyor?(Çevirisi değil İngilizcesi lazım)
İngilizce biliyorum diye geçiniyorum ama bazen bir cümleyi 100 kere de dinlesem ne dediklerini anlamıyorum. Moral bozucu.

www.instagram.com

Adam ne diyor, kadin ne diyor?
(Çevirisi değil İngilizcesi lazım)
0
işimdeyim gücümdeyim
(23.09.21)
- alright, there we go. hey baby (?) are we smashing tonight?
- no I'm too bloated.
0
kobuzchu kiz
(23.09.21)
(8)

Şu durumda hediye kabul eder miydiniz?

ms brownstone
Evimize çok yakın bir kahvecide bir kedi doğum yapmış ve mekanı işleten 2 kardeş bakıyor haftalardır kedilere. Yavrulardan biri hastalanınca beledye veterinerine götürmüşler ve orda çok ilgilenilmemiş anladığım kadarıyla. Ben de özel veterinere götürdüm kediyi. Her sabah götürüp veterinere bırakıyor
Evimize çok yakın bir kahvecide bir kedi doğum yapmış ve mekanı işleten 2 kardeş bakıyor haftalardır kedilere. Yavrulardan biri hastalanınca beledye veterinerine götürmüşler ve orda çok ilgilenilmemiş anladığım kadarıyla. Ben de özel veterinere götürdüm kediyi. Her sabah götürüp veterinere bırakıyorum ve öğleden sonra gidip alıp yine bahsettiğim mekana bırakıyorum. Bir süre daha devam edecek bu durum. O arada başka bir veterinere gitmem gerekecek falan derken beni biraz uğraştırıyor tabii ama şu an önceliğim kedinin iyileşmesi ve isteyerek yaptığım için sıkıntı yok benim açımdan.

Bugün kediyi bırakırken mekanı işleten kardeşlerden biri kediyle ilgilendiğim için hediye aldığını söyleyip verdi bir anda. Hiç beklemediğim bir şeydi ve zaten her türlü hasta bir hayvan görsem tedavisiyle ilgileneceğimi, hediyeye hiç gerek olmadığını falan söyledim ama aldım bir şekilde. Yani o an “kabul edemem” diyemedim. Eve gelince baktım ki bileklik almış. Altın ya da gümüş takı kullanmadığım için anlamadım tam olarak ne olduğunu ama değerli bir şey sanırım. Bu sefer de pişman oldum aldığıma ama hayır diyemedim o an :(

Siz olsanız alır mıydınız? Yani hediyeye “alamam” denir mi bilmiyorum ama hiç tanımadığım biri sonuçta. Şimdi huzursuz hissediyorum bu yüzden. Ne yapmalıydım sizce? :/
0
ms brownstone
(23.09.21)
içinden gelmiş almış. kabul ederdim kullanmasam bile. nazeket, zarafet ve görgü sahibi bir insanmış diye düşünürdüm.
0
dedim ben sana
(23.09.21)
Altın falan değildir ya, daha dün hediyelik baktım, minicik çocuk bileklikleri bile 700-800 lira.

Çok pahalı bir şey olmadığı sürece bence sıkıntı yok, incelik yapmışlar. Ha cidden değerli bir şeydir, "çok naziksiniz ama bunu iade edip parasını bu kedilere harcarsak ben daha mutlu olurum" deyip güzelce çözebilirsiniz.

(Fotoğrafını atsanıza, bakalım. Altın ya da gümüşse iç tarafında bir yerde ayarını gösteren minik bir baskı olur. Onu da kontrol edebilirsiniz.)
0
kobuzchu kiz
(23.09.21)
Yaptığın şeyi takdir ediyor, hediye alma fikri kafasından geçiyor, bu fikri uygun buluyor, ne hediye alsam diye düşünüyor, bilekliğe karar veriyor ve gidip bilekliği satın alıyor.

O hediyeyi kabul etmemek bence karşı tarafa biraz hakaret. O kişi ben olsam ve hediyem kabul edilmemiş olsa kendimi çok salak yerine konmuş hissederdim. İyi ettin almakla. Yabancıdan gelen bir hediye olduğu için belki mahcubiyetini biraz daha belli etseydin ya da ne bileyim durumun tuhaflığının farkında ama hediyeyi almamak gibi bir seçeneği olmayan biri gibi davransaydın belki bu konu kafana takılmayacaktı.
0
IncredibleMau
(23.09.21)
hediyeyi kabul etmemek büyük nazikliksiz olurdu ama böyle bir durumda bileklik almak da biraz fazla özel.

yani sevgilim olsa alayım, arkadaşım olsa alayım da sonuçta dediğiniz seviyede bir yakınlık yok. arkadaş sayılmazsınız yani.

hele altın falansa haftay istemeye bile gelebilirler :)
0
killerbee
(23.09.21)
hediyeyi kabul etmemek kabalik olurdu
0
all girls dream
(23.09.21)
bilekliği biraz genişletip kedilerin birinin boynuna tak, mesaj vermemiş olursun eğer mevzu o ise.
0
duyurukullanıcısı
(23.09.21)
Ben olsam kabul etmezdim. Sonuçta anladığım kadarıyla tanıdığım, pek sohbetinizin olduğu kişiler değiller. Karşı cinsten kişilerse yanlış anlayabilirler. Hediye aldıklarına, baya bu konuyu düşünmüşler, normalde bi tatlı bile alsalar yeterdi ya da kafeye davet edebilirlerdi.
0
GoodMorningTeacher
(23.09.21)
eğer size minnet duyup hediye almak istemiş olabilir fakat bu hediye de ölçül olmalı, 10 liralık bir köpek biblosu ya da bunun gibi konuyla ilgili bir şey daha sembolik olurdu
0
freebird5406_2
(23.09.21)
(3)

Klavye önerisi / yazı yazmak

aynose
Laptop klavyesi de çokça yazı yazıyorum. Klavyeden mi bilmiyorum ama parmaklarımın ortasında ağrı oluyor bir süre sonra. Klavye değiştirsem sorun çözülür mü? Önerileriniz nelerdir?
Laptop klavyesi de çokça yazı yazıyorum. Klavyeden mi bilmiyorum ama parmaklarımın ortasında ağrı oluyor bir süre sonra. Klavye değiştirsem sorun çözülür mü? Önerileriniz nelerdir?
0
aynose
(23.09.21)
tuşları yumuşak bir mekanik klavye alabilirsiniz, cherry brown switch olanlar ofis kullanımı için uygun ama fiyatı biraz tuzludur
0
nahtoderfahrung
(23.09.21)
Gereğinden fazla mı bastırıyorsunuz acaba tuşlara? Biraz daha yumuşak basmayı deneyin isterseniz.
0
pispinti
(23.09.21)
Çok yazı yazıyorum, laptop klavyesi çok rahatsız diye buradan klavye önerisi istemiştim ben de. (git: 1493639)

Oradaki önerilerden Logitech MK540 aldım, klavye çok rahat, tuşları yumuşak, çok severek kullanıyorum. Yalnız ufak bir şey değil, baya desktop klavyeleri kadar büyük.
0
kobuzchu kiz
(23.09.21)
(6)

Duvar süsü, çizim sorusu.

neymis
Bu kuşların altına sahil, dağ, gibi bir şey çizmek, yapıştırmak istiyorum. Nasıl bir şey bulabilirim? [https://soz.lk/i/ibvpbd8k görsel]
Bu kuşların altına sahil, dağ, gibi bir şey çizmek, yapıştırmak istiyorum. Nasıl bir şey bulabilirim?


görsel
0
neymis
(23.09.21)
Şu nasıl tr.m.wikipedia.org:Great_Wave_off_Kanagawa2.jpg

Link tam çıkmıyor “great wave off kanagawa diye aratabilirsin. Meşhur bir resimdir
0
kaptan memo
(23.09.21)
Daha sade bir şey düşünüyorum, böyle adadan ayrılan kullar gibi, altında bir deniz feneri olabilir.
0
🌸neymis
(23.09.21)
burada sanatçı küçükten büyüğe gittiği için, kuşlar değil de tek bir kuş gibi düşünmüş olabilir. yerden havalanmış, gökyüzüne, yani bize yaklaştıkça büyüyor, bu durumda duvara baktıkça gökyüzünde ve özgür hissediyoruz. parmak gökyüzünü gösterdiğinde sadece aptallar (sözüm meclisten dışarı) parmağa bakar kafasıyla, altına değil de üstüne bulutlar konulabilir belki.
0
onemoremile
(23.09.21)
Duvar sticker diye ararsanız bütün alışveriş sitelerinde milyon çeşit var. Yanına başka keywordler de ekleyerek arayın.
www.n11.com Aşağılarda siyah dağ siluetleri falan var mesela.
0
kobuzchu kiz
(23.09.21)
Ben bu kuşları görünce bir yeldeğirmeni düşündüm.
0
SiyamkedisiZorro
(23.09.21)
Duvar sticerları çok alakasız, dağ belki ama onun boyutlarını görmek lazım.
Bir sahil kasabası havası versek.
Bir el atın dıyurudaşlar
0
🌸neymis
(23.09.21)
(10)

instagram'daki "kitap okuyucu" profilleri

Stoneface
normalde böyle şeylere takılmam ama yeni fark ettim. instagram'da bir "kitap okuyucusuyum" güruhu var; profilleri sadece kitaplara ayırmışlar ve tonla kitap paylaşıyorlar. 1 yılda 100 kitap okuduğunu iddia eden bir sürü kişi var. yarış halindeler sanki. normalde kitap okuyan kişilerle iyi anlaşacağı
normalde böyle şeylere takılmam ama yeni fark ettim. instagram'da bir "kitap okuyucusuyum" güruhu var; profilleri sadece kitaplara ayırmışlar ve tonla kitap paylaşıyorlar. 1 yılda 100 kitap okuduğunu iddia eden bir sürü kişi var. yarış halindeler sanki. normalde kitap okuyan kişilerle iyi anlaşacağımı düşünürdüm ancak bu arkadaşlarda öyle bir hissiyat da oluşmadı. size de itici geliyorlar mı?

(normalde itici gelen şeylerin sosyal medyada da itici gelmesi doğal da, kitap okuyanlar?? hakkında böyle hissetmem garip geldi)
0
Stoneface
(22.09.21)
Senden çok okudukları için kıskanıyorsun. Senin de yaptığın bir şeyi yaparak senden 10 katı ilgi gördükleri için kıskanıyorsun.
Sosyal medya kıskançlık yaratıyor
0
yarey
(22.09.21)
İtici aga ben kitap okuduklarını bile düşünmüyorum. Bi de hep popüler kitaplar
0
olaylar olaylar
(22.09.21)
Hızlı okuyan biri olarak 600 sayfa bir kitabı eğer işim yoksa bir günde rahatça okuyabiliyorum. O yüzden zannetmem
0
KaraSakall
(22.09.21)
bu hesaplar büyüdükçe yayınevlerinden bedavaya kitap alıyorlar, yayınevleri gönderdikleri kitapları paylaşmalarını istiyor karşılığında. ya da cambly vs gibi envai çeşit uygulamadan sponsorluk alabiliyorlar. ortada bir kazanç durumu var yani.

ayrıca sırf bir instagram profiline bakıp bu insanlarla iyi anlaşamayacağınızı düşünmenizi de anlamıyorum. kitap okumak bir insanı çok mükemmel bir hale getirmiyor sonuçta. kitap okumakta da yarış halinde olunabilir. kendine de bi challange koyabilirsin yani orada bir hedef koymak senin daha çok kitap okumanı sağlıyorsa bu iyi bir şey. ya da diğer insanlara karşı yarışmak da aynı şekilde. bilmiyorum ben rekabetçi bir insanım belki bu yüzden öyle düşünüyorum. kitap okumakla alakalı bu konuların aşılması gerekiyor bence artık. ayrıca bazı bookstagram hesaplarının sahipleriyle konuşmuşluğum var gayet iyi anlaşılabilecek insanlar...
0
black holes in the sky
(22.09.21)
bunlar fenomen. kitap okumuyor. yayınevi reklamı yapıyorlar. kanmayın
0
dafuq
(22.09.21)
@yarey

benim kitap okumadığımı nereden çıkardın? ancak okuduğum kitaplar genelde yabancı dilde oluyor yılda 100 kitap okuyamam. ben milletin böyle paylaşmasına anlam veremedim.
0
🌸Stoneface
(22.09.21)
Evet geliyor. Bir de komik geliyor gülüyorum ben. Masasina kotabini ve kahvesini koymus tepeden fotosunu cekip "bakin lan nasil klas takiliyirum" postparini arkadaslarla birbirimize atip gülüyoruz. Yapmacık ve itici geliyor. Bir de bunu sozlu ifade eden kesim var surekli cok okdugundan isinin gücünün okumak olduğundan falan dem vuran. O da bir o kadar itici geliyor. Kitap okumak da oyle kutsal bir iş falan değil nihayetinde, itici gelebilir gayet.
0
stavro
(22.09.21)
Yüz kitap ulaşılabilir bir sayı ancak bu profil sahiplerinin “bu sene 100 kitap okuyacağım” gibi hedefler koyup anlık olarak paylaşmasını anlamsız buluyorum çünkü kitap okumanın bir rekabet mekanizması yahut bir yarış olduğunu düşünmüyorum. Muhakkak iyi okurlar da vardır ancak benim denk geldiklerimin okudukları kitaplar da -benim öznel değerlendirmeme göre- kalitesiz, popüler kitaplar. Kitaplar hakkında yazdıkları değerlendirme metinlerinin de çok tıraş olduğunu düşünüyorum ve gördükçe dalga geçiyorum. Birçoğunun kitabın iletisini, çatışmasını anlayacak kapasiteye sahip olmadığını ve kitap okumayı da bilmediğini düşünüyorum.
0
ziya özdevrimsel
(22.09.21)
Muhtemelen size itici gelen şey kitap okuyor olmaları değil kitap okuduklarını sürekli gösterme ihtiyacı hissediyor olmaları.
0
but that was just a dream
(23.09.21)
Bookstagram diyoruz onlara :)
Ortada bir kazanç durumu var +1
Yeni çıkan bir kitabı "okudum çok beğendim" diye paylaşan ilk 50-60 (belki 100?) paylaşımda neredeyse tamamen aynı metin oluyor fotoğrafın altında. Ama z kuşağına en çok ulaşan reklamlar bunlar, özellikle genç yetişkin romanları, romantikli vampir kitapları, kapağında seksi bakan yarı çıplak erkek olan kitapların falan reklamı böyle yapılıyor.

Ciddi ciddi okuduğu ya da aldığı kitapları paylaşanlar var, onların zaten takipçileri daha az, kendi hallerinde takılıyorlar.
0
kobuzchu kiz
(23.09.21)
(3)

Bebeğin isminin üstünde yazacağı hediye ne olabilir

trgydl
Uzun yıllar saklanacakİsminin yazacağı
Uzun yıllar saklanacak
İsminin yazacağı
0
trgydl
(22.09.21)
Altın bileklik.
0
you and me in paradise
(22.09.21)
Geleneksel: künye
El yapımı: battaniye
0
kobuzchu kiz
(22.09.21)
yastık
0
xrated
(22.09.21)
(8)

motosiklet

black mamba
motor kullanan arkadaşlar koruma ekipmanı giydikleri zaman sürekli onunla mı dolaşıyorlar? sürekli motor botu ile yürümek gün içinde sorun olmuyor mu? bu açıdan işe giderken motosiklet kullanılmaz değil mi? sonuçta birçok işte bir iş kıyafeti var ve motosiklet kullanmak sıkıntı olur. özellikle beyaz
motor kullanan arkadaşlar koruma ekipmanı giydikleri zaman sürekli onunla mı dolaşıyorlar? sürekli motor botu ile yürümek gün içinde sorun olmuyor mu? bu açıdan işe giderken motosiklet kullanılmaz değil mi? sonuçta birçok işte bir iş kıyafeti var ve motosiklet kullanmak sıkıntı olur. özellikle beyaz yaklalı işi olup işe motosikletle giden var mı?

bir de motor alırsam park yok ancak 8-10 basamak indirebilirsem bodruma koyabilirim. bir motoru 8-10 basamak indirip çıkarmak zor olur mu?
0
black mamba
(22.09.21)
iş yerinde ayakkabım var, motor botunu çıkartıp normal ayakkabı giyiyorum.
0
selam
(22.09.21)
Şu anda kullandığım motor botum kışlık ve bileğe kadar. Kışın hiç çıkarmıyorum işe geldiğimde. tüm gün sorun olmuyor. onun dışında kaskı ve duruma göre dizlikleri motorun arka çantasına koyuyorum.

8-10 basamak olayına gelince, eğer sabit bir rampa vs yaptırabilirsen oradan indirip, çıkarabilirsin. Eski evimdeyken öyle yapıyordum. Motorum yaklaşık 150 kg.
0
Dr_Stat
(22.09.21)
beyaz yakayım,
motorum varken motorla gidip geliyordum
kıyafetleri çıkarabilirsin onlarla dolaşmak uygun olmuyor.
motoru 8-10 basamak değil 2-3 basamak bile indirip çıkartamazsın! deneme bile! devirirsin!
0
erty_ksk
(22.09.21)
motosiklet kullanırken takım elbise, normal pantolon giyiyor musunuz? tehlikeli değil mi? motosiklet pantolonu giyilir ama ayakkabı ve korumalıklar gibi kolayca çıkmaz sonuçta.

ya da takım elbise üzerine motosiklet montu da giyilmez.

motoru koyabileceğim 2 yer var. ya apartman boşluğundaki merdiven altı ya da bodrum. ikisinde de 8-10 adım basamak var.
0
🌸black mamba
(22.09.21)
Normal pantolon üzerine giyilen file pantolonlar var korumalı, eşim onlardan kullanıyor. İşe gidince çıkarıp arka çantaya tıkıyor. Ayakkabıyı da aynı şekilde arka çantada taşıyıp değiştiriyor. (Takım elbise değil, genellikle kanvas pantolon ve gömlek ya da tişört giyiyor.) Mont ve eldiven de arka çantaya, kaskı odasına koyuyor.

Edit: Şu pantolon www.drdmotorbikes.com
0
kobuzchu kiz
(22.09.21)
Beyaz yaka motorla gidip geliyorum. Mesafe 3 km ama 5 güvenlik ekipmanım her zaman var.
Ben motosiklet botuyla geldiğimde iş güvenlik ayakkabısıyla değiştiriyorum, ayakkabılık var. İş güvenliği ayakkabısı giymeseydim, ayakkabılık olmasaydı ne yapardım? İş yerinde giymelik casual bir ayakkabı default beklerdi hep. kuytu bir köşe bulup bir şekilde değiştirirdim. sonuçta bir iş yerindeyiz ve yazılı yazısız kuralları, adabı var bu işin. botla bütün gün insanların gözünü yormaya hakkımız yok bence. ben karşımda öyle bir insan görmek istemezdim. itici de biraz açıkçası. ha avm'de orda burda gocunmam, laf vb. sokan olursa da misliyle karşılığını görür ama iş yeri ayrı bir oluşum.

kevlar korumalı çok güzel kotlar var. yerli üretimler bir nebze uygun fiyatta. iş yerinde giyilebilecek diz korumaları dışarıdan takılabilen alınmalı ki tak-çıkar sorun olmasın.

8-10 basamak motora göre değişir ama 150+ kg'larda bir motorsa yorar, üzer, sakatlık da çıkartabilir. rampa yapılabiliyorsa rampa +1.
0
onemoremile
(22.09.21)
bütçen varsa korumalı tulum. bazı abilerimiz takım elbisenin üzerine giyip, hayata devam ediyor. işine geldiğinde ise jilet gibi çıkıyor tulum içinden.
0
evimin paspasi
(22.09.21)
Çok güzel günlük ayakkabı görünümlü motosiklet botları da var bu arada, ben beyaz yakalı değilim ama kaba bi motosiklet botuyla da dolaşmak istemediğim için günlük olarak tatlı bi motosiklet ayakkabısı almıştım onu kullanıyorum. Onun da ağır geldiği çok sıcak havalarda, yine sırt çantası&top case gibi şeyler de normal ayakkabı taşımak için hayat kurtarıcı oluyor. o kadar alışmıştım ki motorun yanında değiştiriyordum iki saniyede. Böyle şeyler biraz alışkanlık meselesi.
0
amelie poulain
(22.09.21)
(4)

Yavru kedi için ultrason

ms brownstone
Son 2 duyurumda bahsettiğim bağırsaklarında sıkıntı olan yavru sokak kedisi için megakolon hastalığı ihtimali olduğunu ve ultrason çekilmesi gerektiğini söyledi gittiğim veteriner. Avcılar’da İstanbul Üniversitesi’nin hastanesini önerebileceğini söyledi özel kliniklerde çok yüksek fiyatlı olduğu içi
Son 2 duyurumda bahsettiğim bağırsaklarında sıkıntı olan yavru sokak kedisi için megakolon hastalığı ihtimali olduğunu ve ultrason çekilmesi gerektiğini söyledi gittiğim veteriner. Avcılar’da İstanbul Üniversitesi’nin hastanesini önerebileceğini söyledi özel kliniklerde çok yüksek fiyatlı olduğu için ama yol çok uzun ve aracım yok. Bu yüzden oraya gitmek çok zor geliyor açıkçası. Kadıköy’de VetKadıköy’de ultrason olduğunu öğrenip orayı aradım ve 600 lira olduğunu söylediler ücretin. Normal midir bilmiyorum ama şu an Avcılar’a gitmekten daha mantıklı geliyor bana.

Ultrason sonucuna göre operasyon yapılması ihtimali de varmış bu arada. Bu yüzden fakültede hocaların görmesi daha mı iyi olurdu emin olamadım. Özelde para için hayvanı gereksiz yorarlar mı diye düşünüyorum ama bilmiyorum.

Siz ne dersiniz? Fakülte mi daha iyidir yoksa özelde de iyi tedavi edilir mi? Özellikle VetKadıköy’le ilgili tecrübeniz ya da Kadıköy ve Üsküdar çevresinde ultrason için başka yer öneriniz varsa ve yazarsanız sevinirim.
0
ms brownstone
(22.09.21)
Biz bizim kediyi Küçükyalı'dan götürdük Avcılar'a, bir muayene, bir operasyon, bir de kontrol olmak üzere üç kere. Canımızdan bezdik. En son, "parası neyse verelim, buraya kadar bir daha gelmeyelim" diyorduk. Toplu taşımayla gidecekseniz daha da zor olur, kedi saatlerce taşıma çantasında kalacağı için ona da işkence olur.

Fakültede staj yapan son sınıf öğrencisi arkadaşımız vardı, ona ve arkadaşlarına Anadolu yakasında güvendikleri veterinerleri sorduk böyle işlemler için. Tekrar ihtiyacımız olmadığı için hiçbirini denemedik neyse ki ama bana gelen öneriler şöyleydi:
Vetaxis Göztepe
Vetart Üsküdar
Trend vet Ataşehir
Vet Çekmeköy Çilem Sağlam

Ama yine kedili (ve sokaktan yavru kurtaran) bir arkadaşım da VetKadıköy'ü önermişti, oradan çok memnunlardı.
0
kobuzchu kiz
(22.09.21)
avcılar - kadıköy arası taksiyle 140-170 arası tutuyor (kullanacağınız yola bağlı olarak) bu ücrete köprü dahil değil. süresi de trafiğe bağlı değişir tabi; ama tahminen en az bi 45-50 dk sürecektir.

vetkadıköy hakkında bilgim yok. ancak kendi kedimi kadıköyde pet nature kliniğinde kısırlaştırmıştım. hayvanlara ilgisi, yaklaşımı, işine saygısı olsun; çok memnun olmuştum.fiyatı da gayet uygundu.
0
barankovan
(22.09.21)
ziverbeydeki barış veterineri bir arayın onlarda da ultrason var. yalnız 600 bana yüksek geldi çünkü geçen sene hasta kedimiz için avcılarda fakülteden bir hoca kendi ultrason cihazı ile geldi ve epey detaylı 2-3 hekim incelediler. bu işleme 600tl vermiştik.
0
orpheus
(22.09.21)
Gecmis olsun
Ultrason icin en iyi isim halil hocadir. Vetsonografi diye bir instagram adresi var oradan ogrenebilirisiniz su an nerede oldugunu. En son fenerbahce taraflarindaydi
0
65 derece
(23.09.21)
(9)

Hangi gömlek?

ladygreen
(git: https://www.trendyol.com/mavi/kadin-cepli-beyaz-gomlek-122853-620-p-137961205?boutiqueId=582175&merchantId=63)(git: https://www.trendyol.com/mavi/cepli-beyaz-gomlek-p-130507952)İkisi arasında kaldım. kumaşları farklı, modelleri ve fiyatları da çok az farklı. hangisini alayım?
(git: www.trendyol.com

(git: www.trendyol.com
)
İkisi arasında kaldım. kumaşları farklı, modelleri ve fiyatları da çok az farklı. hangisini alayım?
0
ladygreen
(22.09.21)
2
0
emininsel
(22.09.21)
1
0
kobuzchu kiz
(22.09.21)
2
0
kablelvuku
(22.09.21)
ben de arada kaldım.
1 diyorum ama 2'yi de alsam sıkıntı olmazdı.
0
barankovan
(22.09.21)
ben mavidekini beğendim
0
elorelia
(22.09.21)
2
0
snd88
(22.09.21)
2
0
anyelios
(22.09.21)
2
0
timmie
(22.09.21)
2
0
canercuxy
(22.09.21)
(7)

Getir’den sahile yemek söylemek

Dağcı
Sahilde bulunduğumuz yere getir üzerinden yemek sipariş ettiniz mi hiç? Adresi konumdan seçsek ve geldiklerinde aramalarını istediğimiz bir not bıraksak yaparlar mı bunu?Hiç tecrübe etmedim ama böyle bir imkan varsa çok güzel olacak. Tecrübelerini paylaşanlara şimdiden teşekkürler.
Sahilde bulunduğumuz yere getir üzerinden yemek sipariş ettiniz mi hiç?
Adresi konumdan seçsek ve geldiklerinde aramalarını istediğimiz bir not bıraksak yaparlar mı bunu?

Hiç tecrübe etmedim ama böyle bir imkan varsa çok güzel olacak.

Tecrübelerini paylaşanlara şimdiden teşekkürler.
0
Dağcı
(22.09.21)
Evet biz yapıyoruz. Örneğin şey yazıyoruz; Kuruçeşme parkındayız, gelince arar mısınız? Adam da gelince arıyor. Biz girişine çıkıyoruz mesela.
Ama mesela Arnavutköy sahildesinizdir o zaman da en yakındaki büfe, restoran gibi bir yeri buluşma noktası için seçebilirsiniz. Bu arada bence çok yapılıyor bu. Ne zaman parkın girişine çıksam kapıda yemek alışverişi yapan insanlar oluyor.
0
irene
(22.09.21)
Yemeksepeti'yle yapıyoruz biz de aynı şeyi. En yakınımızdaki referans noktasını tarif ediyoruz, gelince arıyorlar.
0
kobuzchu kiz
(22.09.21)
Hep yapıyoruz. Hem getir hem yemeksepetinde oluyor.
0
sta
(22.09.21)
getir kuryesi getiriyorsa; bence sorun olmaz.
restoran kuryesi getiriyorsa, modaya pizza söylediğim olmuştu ama olay biraz restoranın kararına bakıyor
0
barankovan
(22.09.21)
her restoran yapmayabiliyor. restoranı arayıp sorun.

maltepe orhangazi şehir parkına yemek söylemişliğim çoktur. dominos getiriyor mesela.
0
kenarortay
(22.09.21)
Bizim de basketbol sahasına söylemisligimiz var; çıkıp aldık geldiğinde hemen.
0
fraise
(22.09.21)
parayı önceden ödersen gayet gelir.
0
jamswety
(22.09.21)
(10)

Önsöz okumak hakkında ne düşünüyorsunuz?

hlot
Ozellikle, onemli, bilgilendirici denebilecek kitaplarin onsozlerinden bahsediyorum. Bana buralari okumak hep bir yük geliyor ama "okumazsam belki de cok degerli bilgileri kaciriyorum" deyip okuyorum ama maalesef bazilari da 15-20 sayfa onsoz yaziyor :( önsözü atlasam da kitaba icim rahat bir sekild
Ozellikle, onemli, bilgilendirici denebilecek kitaplarin onsozlerinden bahsediyorum. Bana buralari okumak hep bir yük geliyor ama "okumazsam belki de cok degerli bilgileri kaciriyorum" deyip okuyorum ama maalesef bazilari da 15-20 sayfa onsoz yaziyor :( önsözü atlasam da kitaba icim rahat bir sekilde devam eddmiyorum.

Siz ne dusunuyorsunuz bu konuda ve ne yapiyorsunuz? Onsozleri okuyor musunuz, yoksa iciniz rahat bir sekilde atlayabiliyor musunuz?
0
hlot
(22.09.21)
Önsöz iyi hoş da bir de çevirmen önsözü var o hiç çekilmiyor.
0
olaylar olaylar
(22.09.21)
Eskiden okumuyordum şimdi okuyorum. Bazen oldukça ufuk açıcı olabiliyor ya da kitaba dair genel bir değerlendirme icerebiliyor. Kuram okuyorsaniz eğer çok işinize yarayabiyor.
0
Amaranta ursula
(22.09.21)
Genelde okuyorum, merak ediyorum zaten ne yazmışlar diye. Ama okumadığım zaman da karalar bağlamıyorum tabi, daha sonra da okuyabilirim çünkü.
0
burka
(22.09.21)
Yazarın kendi yazdığı önsözü her zaman okurum. Önsözler daima en son yazılır*
0
hayaletimsi
(22.09.21)
tam olarak şöyle düşünüyorum bit.ly
0
Improbable
(22.09.21)
Okuyorum. Ama spoiler yersem sinirleniyorum, o yüzden kurgu eserde en son okuyorum.
0
kobuzchu kiz
(22.09.21)
okuyorum ve önsöze spoiler veren çevirmenleri anlamakta güçlük çekiyorum. yazıyorsan kitabın sonuna yaz, bu gerçekten çok manasız.
0
bohr atom modeli
(22.09.21)
Kurgu olmayan kitaplarda okurum, kitabı okumayı kolaylaştırır, temel tezi ve neye dikkat etmeye, neyi anlatmaya çalıştığını söyler. Edebi eserlerde uzunsa okumam. Çevirmen ve editörlerinkini okumam. Kurgu eserler için sonsözün daha iyi olduğunu düşünmekteyim.
0
black holes in the sky
(22.09.21)
ben okurum. onu okumayınca kötü hissediyorum kendimi, şaka değil. kitabı eksik okuyorum gibi geliyor. bazen kitaba dair çok faydalı perspektifler sunanlar oluyor. okurken şunu da göz önüne alın diye ipucu veriyor bazı çevirmenler özellikle, yanılmıyorsam martin eden'daydı bu ve çok hoşuma gitmişti. olmadı 10 dk kaybederiz abi, nedir yani?
0
sana bir sarki yazdim fernando
(22.09.21)
her zaman okurum. kitabın türü önemli değil.
editör, tercüman veya alanda uzman birinin yazdığı ön sözleri de okurum. her türlü ön sözü okurum.
özellikle tercüme kitaplarda önemli bilgiler olabiliyor.
0
d e j i n
(22.09.21)
(4)

Şaraplı menü önerisi

i think therefore i am
Şarap yanına şöyle bir menü düşündüm, hepsi sevdiğim şeyler ama uyumlu olur mu emin olamadım. beğendili tavuk, havuç tarator, köz patlıcan salatası bir de yeşil salatabaşka önerisi olan var mı? bunlar alakasız mı olmuş? :(
Şarap yanına şöyle bir menü düşündüm, hepsi sevdiğim şeyler ama uyumlu olur mu emin olamadım.
beğendili tavuk, havuç tarator, köz patlıcan salatası bir de yeşil salata

başka önerisi olan var mı? bunlar alakasız mı olmuş? :(
0
i think therefore i am
(22.09.21)
alakasız bence. şarap, rakı kadar yoğun birşey değil. en üst notada şarap olmalı bence. gıda değil. havuç tarator fazla dominant. beğendi ve köz patlıcan da benzer şeyler.
0
buenosdias
(22.09.21)
şarabın türünü bilmeden bir şey önermek zor olur. Fakat beğendi, tarator, köz patlıcan yoğun sayılabilecek tadı olan şeyler genel olarak. Çok hafif bir şarabı çok bastıracak şeyler hepsi. Ona dikkat etmek lazım.
0
evandro roncatto
(22.09.21)
Asiditesi yüksek beyaz veya rose şarapla gidebilecek bir menü.
0
apocalipy
(22.09.21)
Rakı menüsü olmuş bence. Patlıcanı hiç yakıştıramadım, hem de iki patlıcan. Yeşil salata da yakışmıyor bence şaraba.

Ya şarap yerine rakı için, kolaylık olsun. Ya da mesela tavuğu mantarlı yapın, diğerlerini hiç yapmayın, bir peynir ve şarküteri tabağı (tabakta üzüm de olur), yeşil salata yerine caprese (domates, mozzarella, fesleğen) yapın. Mis gibi. Ha belki sade ızgara tavuk, yanına hafif soslu bir makarna, o da olur.
0
kobuzchu kiz
(22.09.21)
(2)

bacak boyu ve pantolon uzunluğu

ronchamp
merhabalar, 165 boyundayım. maviden L28 uzunluğunda bir pantolon aldım, şu anda uzun geldi. şimdi L28 in inç bazında 71cm e denk gelen bir iç bacak ölçüsünü gösterdiğini biliyorum; ama kendiminkini ne doğru ölçebiliyorum ne de biliyorum. terziye gideceğim fakat orada da kafama göre ölçü vermek yerin
merhabalar, 165 boyundayım. maviden L28 uzunluğunda bir pantolon aldım, şu anda uzun geldi. şimdi L28 in inç bazında 71cm e denk gelen bir iç bacak ölçüsünü gösterdiğini biliyorum; ama kendiminkini ne doğru ölçebiliyorum ne de biliyorum. terziye gideceğim fakat orada da kafama göre ölçü vermek yerine asıl sormak istediğim bu işin formülünün ne olduğu. yani L28 hangi boy için tasarlanıyor? 170 boyunda birine tam geliyorsa 5cm kestireceğim mesela. bilen var mıdır? teşekkürler.
0
ronchamp
(21.09.21)
Terzide giyeceksiniz pantolonu, üzerinizdeyken ölçü alıp işaretleyecek, ona göre kısaltacak, santim ölçüsüyle değil. Sonra yeni paça boyunu ölçüp ona göre seçersiniz yeni pantolon alırken.
0
kobuzchu kiz
(21.09.21)
bence tam olur. 168,5 cm boyum var. L29 tam oluyor bana.
0
unique hint kumasi
(21.09.21)
(16)

Araba kullanma korkusunu nasıl aştınız? Odaklanma sorunu?

nefertarii
Herkesin odaklanması çok mu iyi, benim gözüm dalıyor ya da koordine olamamaktan çok korkuyorum. Çok komplike geliyor bana.. birine zarar vermekten çok çok korkuyorum. bu arada hiç denemedim ama öyle bir korku gelişti. Beceremeyeceğim diye çok korkuyorum.Benim gibi olan var mı?
Herkesin odaklanması çok mu iyi, benim gözüm dalıyor ya da koordine olamamaktan çok korkuyorum. Çok komplike geliyor bana.. birine zarar vermekten çok çok korkuyorum. bu arada hiç denemedim ama öyle bir korku gelişti. Beceremeyeceğim diye çok korkuyorum.

Benim gibi olan var mı?
0
nefertarii
(21.09.21)
Bende tam tersine asiri bir güven vardi ergenlik zamanlarimda. Ben bu aleti kullanirim lan yapacağım seyler belli iste diyordum kafamda kuruyordum. Dolasiyla ilk direksiyona geçtigimde cok zorlanmadim.
Odaklanma olayina da zamanla alisiyorsun. Ilk zamanlar sag tarafta sıkıntı vardi bende. Sag tarafi tam anlamıyla kontrol altinda tutamıyordum, cok yaklaşıyordum saga falan. Zamanla hepsi kolaylasiyor su an minibuscu gibiyim bütün uzuvlarim baska seyle ilgilenerek kullanabilirim havada karada:)
0
stavro
(21.09.21)
çok normal hemen herkeste ilk başta bir korku olur araba sürmek konusunda. aşmanın tek yolu ise kendini zorlayarak sürmek ve düzenli olarak sürdükçe bir bakmışsınız korkudan eser kalmadığı gibi artık özgüveniniz problem yaratmaya başlamış.

ilk başlarda binemiycek kadar çok korkuyosanız bir süre yanınızda tecrübeli bir sürücüyle sürebilirsiniz. ancak bir süre sonra onu bırakmaya da zorlamalısınız kendinizi ve de sürme konusunda arayı çok açmayın. yani haftada 1 gün sürerseniz sıkıntı ama en azından 4-5 gün sürerseniz o zaman alıştığınızı hissedersiniz.
0
semaforo de medianoche
(21.09.21)
Kursta öğrendiğim ilk günler gergindi biraz. Korkmuyordum ama stres yaşıyordum. Bir süre sonra beyniniz halledecek her şeyi. Zamana bırakın. Bol bol kullanın.
0
dissendium
(21.09.21)
hiç sürmeden önce senden daha çok korkuyordum. kursun 3-4.günlerinde bitti gitti o korku. motor beceriler geliştikçe yoluna giriyor her şey
0
avatar is back
(21.09.21)
bende de var ayni korku, yenemedigim icin hala araba kullanamiyorum, 16 yildir ehliyetim var :/
0
in vino veritas
(21.09.21)
Sabah Cok erken saatlerde sür.
0
cakmayazar
(21.09.21)
@in vino veritas +1 özellikle İstanbul'da yolcu olarak bile strese giriyorum trafikte.
Yarışmaya 18 yıllık ehliyetle katılıyorum.
0
kobuzchu kiz
(21.09.21)
Senin gibi olan var, evet. Ve çok uzun yıllardır bu korkumu hiçbir şekilde aşamadım.

Arabayı çalıştırdığım anda, elim ayağım buz kesiyor.

Böyle geldi, böyle gidecek. Kabullendim artık, rahatım.
0
jonas
(21.09.21)
Trafik ve şoförlük tamamen tecrübe ve dikkat gerektiren birşey. Kaza yaparak, yandaki arabaya sürterek, park ederken kaldırıma çıkarak, yokuş yukarı kaldiramayıp stop ettirerek hem tecrüben hem dikkatin artacak. O yüzden relax ol, bunları yaşaman senin yararına
0
etna
(21.09.21)
sürdükçe alışılıyor ve araba zamanla bi uzuv haline geliyor :) tek püf noktası biraz rahatlama ve pratik. sabah erken saatlerde çık +1
0
theseachange
(21.09.21)
Ben varim. Birisine carpmaktan ve bunun basima dert olmasindan korkuyorum. Ozellikle Turkiye'de yollar cok rasgele, insanlar cok agresif. 16 yildir ehliyetim var benim de :D
0
14
(21.09.21)
Bende de çok büyük bir korku var araba kullanmakla ilgili. Sürekli önüme bir hayvan veya çocuk atlayacakmış ya da yanlış bir şey yapıp diğer arabaların altında kalacakmışım falan gibi düşünüyorum. 7 sene önce öylesine ehliyet alıp kullanmadım hiç bu seneye kadar ama birkaç ay önce ilk kez kullanmaya başladım. Tek başıma çıkmadım hiç ama direksiyon koltuğuna oturdukça korkularım geçmese de biraz azaldı diyebilirim. İstanbul o kadar büyük ve karışık ki Yeniköy’den Üsküdar’a gidebilince falan bir özgüven geldi sanırım.
0
ms brownstone
(21.09.21)
kardeşim sormuş olduğun soruda bulunan koordine ve komplike kelimelerinin anlamlarını dahi bilmeyen binlerce insan var trafikte her gün araba kullanan. öyle odaklanacak bir şey yok, zamanlar alışılıyor. hızlı gitmediğiniz sürece ve fren pedalının hangisi olduğunu karıştırmadığınız sürece birisine zarar vermezsiniz. ben çok kaza geçirdim, bi yerden sonra ona bile alışıyor insan. daha bu pazar öndekine vurdum, sakince gidip "napalım tutanak mı tutalım para mı vereyim?" dedim. ilk zamanlar olsa "şimdi nolcak napcaz nasıl yapcaz?" olurdum.

özetle, korkma, odaklancam diye kasma, bisiklete binmek gibi bir yerden sonra ellerini bırakmaya bile başlıyorsun.
0
trajikomix
(21.09.21)
Nasıl bir odaklanma sorunundan bahsediyorsun o önemli. Ben korkuyorum tam da aşamadım çünkü adhd var bende. Ciddi bir odaklanma sorunum söz konusu yani hayatın birçok alanında. O nedenle parkurda denediğimde üst düzey konsantre olmayı telkin ettim devamlı kendime. Bir süre sonra işe yaradı. Böyle teşhisi konmuş bir durum yoksa alışmakla ilgilidir bence tamamen.
0
evandro roncatto
(22.09.21)
bir süre sonra araç elin ayağın gibi bir parçan oluyor. çok zor durumlar dışında odaklanmaya ihtiyacın yok. beynindeki otopilot sürüyor zaten. yani frene basayım, şimdi yol açıldı gaza basayım gibi düşünerek verilen tepkiler yok. yolda nasıl düşünmeden yürüyorsan öyle bir eyleme dönüşüyor araç sürmek.

zamanla algıla ve sezgiler de buna göre şekilleniyor. karşındaki, yan şeritteki aracın nasıl tepkiler vereceğini. yolda giderken kenardaki aracın tekeri yola doğru dönükse önüne fırlayabileceğini düşünmeden fark ediyorsun.

düşünerek kullanmak çok zor ve yorucu.
0
orpheus
(22.09.21)
Ben öğrenmekte sorun yaşamamıştım ehliyeti aldım ama çocukken iki kaza yaşadım araba içindeyken o korku geçmedi hala. Hatta yanımda başkası kullanırken bile ölecekmişim gibi hissediyorum her yere metro marmaray ile gidiyorum.
0
jazzabel
(22.09.21)
(1)

Elektronik sigara uçakta kabine alınıyor mu?

han20
Soru başlıkta. Aşağıyq verecek valizim yok çünkü. Kabine girebilir miyim e-sigara ile?
Soru başlıkta. Aşağıyq verecek valizim yok çünkü. Kabine girebilir miyim e-sigara ile?
0
han20
(21.09.21)
İsteseniz de aşağıya veremezmişsiniz.

www.istairport.com
Söz konusu e- sigaraların hava araçlarının kargo(uçak altı) bölümünde taşınması yasaklanmış olup, yalnızca yolcunun beraberindeki kabin içi el bagajında veya yolcunun üzerinde taşınmasına izin verilmektedir.
0
kobuzchu kiz
(21.09.21)
(10)

mobilyacıya tv sehpası yaptırdım, hüsrana uğradım

kahve45
bi mobilyacıya televizyon sehpası yaptırdım ama 2 maruzatım var.1) rafı yanlş yerleştirmişler gibi.. altı daha uzun, üstü daha kısa olması gerekiyordu çizime göre.2) sehpanın alt bölümlerini açık bırakmışlar. hakkaten çizime göre öyle ama televizyon sehpalarının altı kapalı olmaz mı?NOT: çizim ve ya
bi mobilyacıya televizyon sehpası yaptırdım ama 2 maruzatım var.
1) rafı yanlş yerleştirmişler gibi.. altı daha uzun, üstü daha kısa olması gerekiyordu çizime göre.

2) sehpanın alt bölümlerini açık bırakmışlar. hakkaten çizime göre öyle ama televizyon sehpalarının altı kapalı olmaz mı?


NOT: çizim ve yapılan sehpa fotoğrafını ekledim.

bi de; bunlar bana fatura falan da vermediler.
0
kahve45
(21.09.21)
bir foroğraf atarsanız daha iyi fikir üretebiliriz, hukuken özel yapım bir ürün olduğu için ve ürün yapılmadan taslağa onay verdiğiniz için bu noktada hukuken yapacak bir şey yok maalesef... Fatura konusunda ise vergi dairesine şikayette bulunabilirsiniz.
0
apocalipy
(21.09.21)
vergi dairesine de sikayet etseniz, adamlarla tartissaniz da sonucta o sehpa duzelmez. Hem begenseniz adam yine fatura vermese sikayet etmeyecektiniz, begenmeyince neden sikayet ediyorsunuz ki adam zaten resimde olani yapmis.

Dolayisi ile adamlarin huyuna suyuna gidin, bir sekilde ayni tahtadan bulmalarini fln saglayin
0
oscar
(21.09.21)
Simdi gordum fotoyu, ayni renk tahta kalmamis garip zaten bu boya. Kalmamis degil yani. Sadece kapaklari boyatmak zor gelmistir, boyaci sirf bu renk icin ugrasmak istemeyebillir. Ya yanina bir sey daha yaptirin ayni renk hepsini boyasinlar, ya da 3 5 daha fazla teklif edin
0
oscar
(21.09.21)
Boya değil bence kaplama o, aynı renk sunta kalmamış da olabilir. Çok dandik olmuş geçmiş olsun. Asla daha önce yaptığından emin olmadığınız bir şeyi yaptırmayın bi daha.
0
ekaterina
(21.09.21)
dediklerini yaptırabilirsin ama extra masrafı olur
mdf değilse 800 biraz çok ama max. 200 ver şunları yaptır

sehpanın en altına komple kapatsın yani üstüyle altı aynı olsun
ortadaki rafı senin istediğin hizaya alsın
sehpanın tabanına yüksek istersen ayak, yoksa 1-2 cmlik plastikler var onlardan taksın

kapağa gelirsek sürgülü yapabilir ama kullanışsız olur
normal 2 tane kapak ekleyebilir
arkasını da ince levhayla kapatsın
bunlara da max. 250 ver
0
bir soru sorcam
(21.09.21)
bana üst kisimla alt kismi karistirmislar gibi geldi.
0
durgunfoton
(21.09.21)
moralinizi bozmak istemem ama rengi de kendisi de çok kötü. bunu eve götürmek yerine orada bırakın hiç uğraşmayın.

alıp götürürseniz her gördüğünüzde siniriniz bozulur.
0
nuisance
(21.09.21)
bu renkli mdf kaplama, boya değil.
renkli levha olarak satılıyor.
zaten arkada panelden kalan parçalar da var.

rafı yanlış yerleştirdikleri gibi, ortadaki bölmenin de olmaması gerekiyormuş.
yani hem raf mesafesi hem de ortadaki bölme yanlış.

edit:
bel vermemesi açısından koydukları parça mantıklı ama bunu yapmadan önce söylemeleri gerekir.
bir de, siz altı açık çizmişsiniz.
yani bu tip siparişler verirken "zaten böyle olur" diye düşünmeden, detayıyla çizmek gerekiyor.
0
blatta hiberna
(21.09.21)
O uzunlukta tek parça mdf'yi ortasına destek koymadan yapsalar sehpa ortadan bel vermeye başlar kısa zamanda, onu çok doğru yapmışlar.

Çizimdeki ölçülerinizi okuyamıyorum ama siz altı açık çizmişsiniz, onlar da öyle yapmış, bence orada bir yanlışları yok. Tek sıkıntı rafın yüksekliği. Aynı MDF'yle alt tarafını da kapatsınlar, sonra tepetaklak çevirin, böylece raf da istediğiniz yerde olur, mis gibi kullanırsınız.

Edit: Ayak yapılacaksa ya da plastik destek konacaksa ortadaki parçanın altına da koymak lazım. Dört köşe + ortadaki parçanın ortası olmak üzere 5 ayak yeter mesela.
0
kobuzchu kiz
(21.09.21)
^^
ters çevirerek çözülüyormuş
ben tekrar rafın yerini değiştirmekle uğraşmıştım ;(
pratik zekanızı tebrik ederim
0
bir soru sorcam
(21.09.21)
(5)

Marmaray, otobüs

dissendium
Her Marmaray durağında otobüs durağı da var mı aynı zamanda? Hiç kullanmadığım için bilmiyorum. Marmaray ile Kartal durağında insem indiğim yerde otobüs durağı var mıdır?
Her Marmaray durağında otobüs durağı da var mı aynı zamanda? Hiç kullanmadığım için bilmiyorum. Marmaray ile Kartal durağında insem indiğim yerde otobüs durağı var mıdır?
0
dissendium
(19.09.21)
Çok yakınında var genellikle. Kartal durağına beş dakika yürüyüş mesafesinde hem sahil yolunda hem minibüs caddesinde otobüs durakları var. Google maps durakları epey doğru gösteriyor, hangi istasyon lazımsa oradan bakabilirsiniz etrafındaki otobüs duraklarına.
0
kobuzchu kiz
(19.09.21)
iett'nin websitesinde ya da telefon app'lerinde tüm duraklar ve hangi hatların geçtiği çok güzel açıklanmış. kartal marmaray'ın etrafında çok yakınlarda otobüs durağı var. marmaray'dan nereye gideceksiniz?
0
co2s2
(20.09.21)
Marmaray Kartal durağından Anadolu Adliyesi çevresi. Otobüs dışında dolmuş da olabilir.
0
🌸dissendium
(20.09.21)
Ne taraftan geliyorsunuz bilmiyorum ama (gideceğiniz yer şurasıysa: goo.gl) M4 metrosuyla direkt gidebilirsiniz.
Avrupa yakasından geliyorsanız Marmaray'la Ayrılık Çeşmesi'ne kadar gelip oradan metroya geçebilirsiniz.

İlla Kartal durağı civarından geçecekseniz: goo.gl (sol üstteki geri oka basınca başka seçenekler de çıkacak)

Tam olarak nereden yola çıkacağınızı bilsek daha pratik öneriler veren biri çıkardı belki :)
0
kobuzchu kiz
(20.09.21)
@kobuzchu kiz, Gebze'den geleceğim için M4'ü kullanamıyorum maalesef. Belki de Gebze'den Kartal'a giden bir otobüs olsa daha mantıklı olabilir.

Google Maps'in toplu taşıma özelliği iyi gibi duruyor. Teşekkür ederim.
0
🌸dissendium
(20.09.21)
(7)

Suyun kartlı olması

rosey
Faturalı değil de kartlı su kullananlarda şu sorun yaşanmıyor mu? . 30 liralık su alıyorsun atıyorum 10 litre, kart 1 lt yedek olarak saklı tutuyor. Su bittiğinde o yedek suyu tekrar yüklüyorsun.Kartın sayacı apartmanın bodrum katında ve duştayken su bitiyor. Yedek 1 litre yi aşağı inip yükleyebilir
Faturalı değil de kartlı su kullananlarda şu sorun yaşanmıyor mu? . 30 liralık su alıyorsun atıyorum 10 litre, kart 1 lt yedek olarak saklı tutuyor. Su bittiğinde o yedek suyu tekrar yüklüyorsun.

Kartın sayacı apartmanın bodrum katında ve duştayken su bitiyor. Yedek 1 litre yi aşağı inip yükleyebilirsiniz ama duştayken nasıl olacak?
Bu şekilde kullananlar bu sorunu nasıl çözüyor.
0
rosey
(09.09.21)
kart meselesi gerçekten çok çirkin bir hadise. genel olarak takip edip, son bir duşluk su bırakmamak gerekiyor.
0
co2s2
(09.09.21)
bu sorunu çözmenin yolu yok. son derece köylü kurnazı bir olay bu sayaç meselesi. su bu. olmazsa olmaz. eskişehir'de var ve yetmezmiş gibi yüzde 60 su zammı geldi.
0
ya ben lan neyse
(09.09.21)
atıyorum 200 lira. büyük büyük alıp sorun yaşamıyorum.
0
psychosocialll
(09.09.21)
bir de pat diye bitmiyor önce azalıyor oradan anlıyorsun zaten. ayrıca evet büyük miktarda almak en mantıklı çözüm
0
anyelios
(09.09.21)
Eskişehir'de kullandim. Bence daha mantıklı sistem. Her faturada dünya vergi yansıyor. Sanki kart olunca vergi seyi bi tik daha düşük gibi geldi bana. Hep ne kadar su harcadığını da görebiliyorsun saatten. Saat de zaten dairenin kapisinda oluyor. Az harcama yapiyorsun ne kadar kaldığını görünce mesela. Daha tutumlu oluyorsun. Ben sevmiştim. Tabi kart yükleme atmsi evin önündeydi. Ondan da olabilir :D
0
westblack
(09.09.21)
Eskişehir'de yüklenen kredi bitmeye başlayınca sayaç ekranında "kredi az" uyarısı çıkıyor. Sayaç bodrumda değil, daire kapısının önünde, eve girip çıkarken kredi az yazısını görünce gidip yükletiyorsun işte, gayet kolay.

Daha tedbirli olanlarımız karttaki krediyi sayaca yükledikten sonra kartı yine dolduruyor, evde öyle tutuyor. Aa bitiyor derken sayaca yükleyip yine dolduruyor, böyle bir döngü.
0
kobuzchu kiz
(09.09.21)
ayda ortalama ne kadar su tüketiyorsan bi tik üstünü belli periyotlarda alacaksın bitti gitti.
3 senedir kullanıyorum bi sikinti yasamadım.
0
all girls dream
(09.09.21)
(9)

Kedi çipi ne işe yarıyor

floydian
Zorunluluk falan gelmisti taktirdiniz mi siz? Ne ise yariyor bu cip tam olarak?
Zorunluluk falan gelmisti taktirdiniz mi siz? Ne ise yariyor bu cip tam olarak?
0
floydian
(09.09.21)
kimlik gibi düşünebilirsin.
0
elorelia
(09.09.21)
Sahibi belli oluyor, kayıt altına alınıyor, hayvanın kimlik numarası oluyor. Böylece umarım ileride bakamadık diye hayvanı sokağa atanlara yaptırım gelir falan. Sanırım aşı bilgileri de kaydediliyor, çipi okuyunca ulaşılıyor ama bundan emin değilim.

Bildiğim kadarıyla henüz çip zorunluluğu tehlikeli tür sayılan köpekler için var. Derken şunu buldum: Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre, köpek sahipleri 1 Ocak 2021, kedi ve gelincik sahipleri ise 1 Ocak 2022 yılından itibaren en geç 1 yıl içinde kimliklendirme işlemini yaparak bakanlığa bildirecek.
0
kobuzchu kiz
(09.09.21)
hiçbir işe yaramıyor.
vetler de aynı şeyi söyleyecek.
çipin takip sistemi yok.
en kötü kedinin başına bir şey gelir de, veterinere götürülürse, çipten "sahibi"ne ulaşma imkanı var.

geçen gün kayboldu benimki, çipi kullanamadık.
zorunluluk da ertelenmiş olabilir. veterinere danışın derim.
0
janderzel zartanyan
(09.09.21)
Yani takip edemezsin çünkü öyle bir teknoloji pahali olur.
Fransa'da ev hayvani kayit sistemi var. Misal hayvan kayboldu,oldu falan oraya bildiriyorsun. Kayboldu bulundu, çipteki bilgilerden seni buluyorlar.
0
logisticsmanager
(09.09.21)
Kimlik olarak kesin calisiyor mu ki? Bi de vet nereden bilecek acaba biri aldi kapti evine koydu vete goturdu goturmedi, goturse bile vet der mi ki dur bi cipine bakalim diye.

Zaten ev kedisi hayvani evden kacarsa gecmis olsun gibi geliyor bana o yuzden cipin tek olayi kimlikse pek ise yarar gelmedi.

Peki uygulamasi acili zahmetli mi?
0
🌸floydian
(09.09.21)
uygulaması için, Casper beyin operasyon geçirmesi gerektiği için narkoz vermişlerdi.
o anda aradan çıksın diye yaptırmıştık.

yani parazit iğnesi bile canını yakıyorken...

bir de şu var.
çip okuyucu var mı? çünkü kimlik kartından baktılar şu vakte kadar. aşıları da oraya kaydetmiyorlar. bodrum ve izmir'deki veterinerler bizim aşılarımızda bunu yapmadı, kesin olarak söyleyebilirim.

tekrar ediyorum, işe yaramıyor çip.
0
janderzel zartanyan
(09.09.21)
kediler tasma sevmez ama, sürekli kaçan bir kediyse ben olsam minik bi tasma ile Apple Airtag takarım.(köpeğe de olur mesela) O gerçekten kaybolan bir şeyi bulmayı sağlıyor (çevresinde bir iphone ipad bişey olduğu sürece o son konumu görebiliyorsun)
0
nhk ni youkosu
(09.09.21)
Kacan kedi degil zaten o ihtimali almiyorum bile. Ha zaten kacsa hic sansi yok ben bulamadan basina bir is gelir o yuzden hic hayvana eziyet etmeyeyim en iyisi
0
🌸floydian
(09.09.21)
şimdi veteriner hekimi olarak şöyle anlatayım;

çip sistemi gelişmiş ülkelerde hayvanların "evrak" takibi ve kimliklendirilmesi amacıyla uygulanıyor. ülkemizde de AB uyum yasaları ile giriş yaptı. 2000'li yıllardan beri birkaç kez zorunlu oldu, uygulanmadı tekrar zorunlu oldu tekrar uygulanmadı vs.

peki çip ne işe yarıyor?
çip, çip okuyucu cihaza bir numara yolluyor. o numarayı da sisteme girince hayvanınıza ait tüm bilgiler dökülüyor. hayvan kimin? ne zaman doğdu? hangi aşıları yaptırdı? operasyon geçmişi nedir? gibi veriler olacaktı... ama olmadı :D

çip bilgileri nerede?
ilk başta bakanlık başladı, sonra belediyelere devrettiler, şu anda kimde bilgim yok sanırım tekrar bakanlığa döndü. e reçete sistemine entegre olabilir. klinisyenliği bırakalı çok oldu son durumu ne bilemedim.

taktırılmalı mı?
yaptırılabilir. Eğer hayvanınız yurtdışına çıkacaksa mutlaka çipinin olması gerekiyor. ama benim kedi evden bile çıkmıyor ne yurtdışı gibi bir durum varsa "@janderzel zartanyan" ın dediği şimdilik çok mantıklı.

can yakar mı?
evet. normal enjektörler bile can yakarken deri içine o koca iğnenin girmesi canını yakacaktır. travmatik mi? hayır. zarar verir mi? hayır. bluetooth/gps bağlantısı var mı? hayır :D sadece numara. ensenize tc kimlik no yazdırmışınız gibi düşünün.

ciddi şekilde uygulanırsa güzel kazanımlar verebilecek bir uygulama. ama 20 yıldır bu çip davası mevcut, 20 yıldır düzgün bir altyapı oluşmamış durumda. 20 yıl önce de ceza vardı ben daha uygulayanı görmedim.

özetle; yurtdışına çıkışta zorunlu olan, yurtiçinde de şimdilik bir etkisi olmayan güya yasal zorunluluk.
0
unique hint kumasi
(09.09.21)
(2)

aileyi takip etmek

oscar
Iphone kullanan aile bireylerinin nerede oldugunu nasil takip edebilirim ?Find my kullaniyordum ama bu aralar gostermiyor no location found diyor
Iphone kullanan aile bireylerinin nerede oldugunu nasil takip edebilirim ?

Find my kullaniyordum ama bu aralar gostermiyor no location found diyor
0
oscar
(06.09.21)
Karşı tarafın da izin vermesi, ayrıca mobil ya da wifi üzerinden internete bağlı olması gerekiyor. (Mobil internet kapalıyken gps üzerinden de gösteriyor mu emin değilim.)
0
kobuzchu kiz
(06.09.21)
bul üzerinden kişiler kısmı var. ordan onların telefondan açman lazım.
0
jelly bear
(06.09.21)
(13)

Kadınlarda tamamen siyah saçı nasıl buluyorsunuz?

vestasy
Beyaz tenli ve kara kaşlı, kara gözlüyüm. Kaş rengimden dolayı garip durduğu için saçımı açık renklere pek boyayamıyorum. Üç yıldır saçlarım kendi rengi olan koyu kahve ve uçları da kızıl. Şuna benziyor biraz, https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQueAeSd4ppCdGobe0GBMBzhukmiG0vhqEZLw
Beyaz tenli ve kara kaşlı, kara gözlüyüm. Kaş rengimden dolayı garip durduğu için saçımı açık renklere pek boyayamıyorum. Üç yıldır saçlarım kendi rengi olan koyu kahve ve uçları da kızıl. Şuna benziyor biraz, encrypted-tbn0.gstatic.com

Tamamen simsiyah yapsam nasıl durur sizce? Beni sert göstereceğini söyleyenler oldu ama ben biraz tombul yanaklı, yuvarlak ve çocuksu bir yüze sahibim. Ne kadar sertleştirebilir ki siyah saç benim bu yüzümü? Hem belki biraz da olgun gösterir, bu şekilde hala 17 sananlar oluyor beni.

Neyse, çok uzattım. Siz kadınlarda tamamen siyah saçı nasıl buluyorsunuz?
0
vestasy
(06.09.21)
Beyaz tenliyse harikaaaaa. Çevremde çok nadir var. Yap gitsin derim. Daha olgun gosterir diyorsun, göstersin.
0
Amory Lorch
(06.09.21)
siyah iyidir her zaman ama beyaz tene simsiyah gitmez. doğal rengi koyu kahve ise hiç boyatmayın bence.
0
candide
(06.09.21)
Ben yaptım yıllar önce, peynir rengiyim ve doğal saçım açık kumral. Bir miktar Morticia Addams havası veriyor, çok da güzeldi bence :))

Ama simsiyahın üstüne başka renk boyayamazsınız, uzayıp geçene kadar saçma iki renkli saçlarla kalabilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(06.09.21)
Siyah saç beyaz ten kara kaş göz sahibi olarak saçlarımı boyatmayı hiç düşünmedim

Yuvarlak yüze sahipseniz sizi ne kadar sert gösterebilir kii? Hala 17 görünmektense biraz olgunluk iyidir :)
0
purplee
(06.09.21)
Artık çok az kadın saçlarını siyaha boyatıyor. Bence çok yapmacık, kalitesiz oluyor siyah boyalı saç. Beyaz tende yüzü çok solgun gösterir. Yaşa etkisi olmaz çünkü yüz yapınız genç gösteriyor. Ombre yaptırabilirsiniz. Kaşlar sorun olmaz o zaman.

www.instagram.com

www.instagram.com

Birkaç ombre bırakıyorum:

www.instagram.com

www.instagram.com
0
GoodMorningTeacher
(06.09.21)
Çok yapay duruyor bence.
0
pispinti
(06.09.21)
Kuzguni siyahsa alt kültür olduğunu düşünüyorum nedense. Doğal, keskin olmayan siyahsa güzel.
0
ruhen hastayim ben
(06.09.21)
Ben de sizin gibiyim kara kaş kara göz beyaz ten. Pamuk prenses gibi olacağım sanarken İzzet altınmeşeye dönmüştüm ben saçlarımı siyaha boyatınca, üniversitenin başlarıydı. Zar zor aktı o saç. Epeydir boyatmıyordum. Nişandan önce değişiklik istedim bir şeyler yapayım dedim. İstediğim şu kare Middleton gibi kahverengi balyajlardı. Zaten saçım da kestane. Sonra tabi kuaför daha güzel bir ışıltı attı, bana gitmez sanıyordum saçlarımın açılması ama daha modern gösterdi. Kaşlarımla çok uyumsuz olmadı çünkü diplerimi boyatmadım. Merak ederseniz mesajlardan saçlarımın fotoğrafımı atabilirim.

Simsiyah saç demode olmuştu ve roman kızları gibi olmuştum, bana çok gitmedi. Tenim de bayağı beyazdır bu arada ona rağmen olmadı.
0
Hallegadola
(06.09.21)
10/10 buluyorum.
0
plutongezegendegilmi
(06.09.21)
siyah sac cok guzel ama ancak dogalsa.
boya olan siyah saci her turlu ayirt edebiliyorum.
asiri yapay bir sey.
bence sac rengin guzel. kizillari yok ederdim kahveyle devam ederdim. cok degisiklik istiyorsan da bir ton koyult kuaforde.
0
Kittie
(06.09.21)
Işıkta lacivert gibi görünüyor parlıyor peruga benziyor. Haliyle çok yapay bir görüntü.
0
you and me in paradise
(06.09.21)
simsiyah yaparsan şu andan tek farkı 17 yaşında liseli bir goth sanılman olur. hatta tombul yanaklı çocuksu diyince lisedeki bahar geldi aklıma. ne kadar piercing, deri kordon da taksa o ponçik halinden kurtulamıyor, bir türlü istenen goth havasını yakalayamıyordu. bir arada kalmışlık, bir sakillik...

mavi yeşil mor olmadıktan sonra saç renginin olgun göstermesi diye bişey yok, asıl kesim etkiliyor yaş algısını. yatırımını kesim tarzına yap bence.
0
Bruce
(07.09.21)
Açıkçası biz erkekler yapay durup durmadiğıni anlayabilecek potansiyele pek sahip değiliz. Ama atıyorum;

-9/10 güzelliğe sahip sarışın=7/10 güzelliğe sahip esmer=5/10 güzelliğe sahip beyaz tenli siyah saçlı hatun.
Şahsen güzel olacağını düşünüyorum.
0
Sonnöbettutucu
(07.09.21)
(7)

Çiçek sepeti önerisi

Karmaşıklık
Kız arkadaşıma yeni işi münasebetiyle çiçek göndermek istiyorum ama yorumlarda iyi diyen var kötü diyen var emin olamadim. Daha önce gönderip gördüğünüz çiçek önerisi alabilir miyim?
Kız arkadaşıma yeni işi münasebetiyle çiçek göndermek istiyorum ama yorumlarda iyi diyen var kötü diyen var emin olamadim.

Daha önce gönderip gördüğünüz çiçek önerisi alabilir miyim?
0
Karmaşıklık
(06.09.21)
Çiçeklerin şekli ve linkinin önemi yok. Tek bir yerden çıkmıyorlar dağıtıma, o görüntüdeki çiçeği 1000 ayrı çiçekçi birden yolluyor. Lokasyona göre yorumları kontrol edin. Örnek beşiktaştasınız, istanbul-avrupa yorumlarını dikkate alın sadece.
0
furry burns
(06.09.21)
Çiçeği adrese en yakın şube/depo götürdüğü için farklı insanların farklı yorum yapması normal. Benim Eskişehir'e gönderdiğim ve şahane olan çiçek sizin gönderdiğiniz yere şahane gitmeyebilir.
0
kobuzchu kiz
(06.09.21)
Aynı gün aynı çiçeği iki farklı ile gönderdim. Antalya'ya giden fotoğraftakiyle aynıyken Ankara'ya giden tamamen farklı bir çiçekti (solgun, eksik). Kısacası biraz şans işi. Dağıtıma çıkmadan fotoğrafla onay aldıklarını söylüyorlar ama her zaman bu uygulamaya denk gelmedim.
0
Abdurrahman
(06.09.21)
Genelde lilyum buketleri daha risksiz oluyor. Güller, vb. görünenden çok çok daha küçük ve solgun olabiliyor. O nedenle lityum aranjmanlarından seçmenizi öneririm.
0
marla is in my head
(06.09.21)
çiçeksepeti yerine "aa ne hos" un kağıt çiçeklerinden gönderebilirsiniz, hem çok güzeller hem atılmıyorlar.
0
benaslinda
(06.09.21)
bloom&fresh

gönderdiğim her çiçek birbirinden güzeldi. turkcell platinium indirimi vardı.
0
allahinadiylaoku
(06.09.21)
Farklı yerlerden gittiği için biraz şans cidden ama yorumları dikkate almak iyidir. Ben olumsuz yorumları ciddiye almadan gönderdim birinde, malesef haklı çıktılar rezil oldum :)
0
lcha
(06.09.21)
(5)

Tavuk Eti üzerine

biseysorcaktim
Tavuk etinin sağlıksız olduğu ve yenmemesinin daha doğru olduğu söylenir. Bu durum tavukların çiftliklerde yetiştirilip, ilaçlar ve antibiyotiklerle beslenmesi yüzünden mi? Yani köyde yaşıyorsam ve bahçemde tavuklarım varsa, onları buğday, mısır ve kendi bahçemdeki yeşillik ve yemek artıkları ile be
Tavuk etinin sağlıksız olduğu ve yenmemesinin daha doğru olduğu söylenir. Bu durum tavukların çiftliklerde yetiştirilip, ilaçlar ve antibiyotiklerle beslenmesi yüzünden mi?

Yani köyde yaşıyorsam ve bahçemde tavuklarım varsa, onları buğday, mısır ve kendi bahçemdeki yeşillik ve yemek artıkları ile besliyorsam bu tavuğu yemek sağlıklı mıdır?
0
biseysorcaktim
(06.09.21)
evet köy tavuğu dediğimiz, ilaçsız büyüyen, tarlada otla böcekle beslenen tavuk yararlıdır.

Hatta sağlıklı etlere ulaştığımızı varsayarsak kırmızı etin vücudumuza zararı beyaz etten daha fazla.
0
zimbirik
(06.09.21)
bildiğim üzere dediğin doğru.
köy tavuğunda sıkıntı yok, protein kaynağı, zimbirik'in yazdıklarına katılıyorum.

sıkıntı antibiyotikli, ilaçlı tavuklarda.

ben kızıma bu şekil tavuk yedirmiyorum, hindilerde bu işlem yapılmıyor bildiğim kadarıyla, hindi yiyoruz.
0
antti sumiala
(06.09.21)
Ziraat profesörü eniştem var, uzmanlık alanı tavuk, adamın tavuk üstüne kitapları var, 40 yıldır tavuk çalışıyor. Tavuğu marketten alıp yiyorlar ailece.

Edit: Burada başka bir yerden çaldığım veteriner açıklaması vardı. Özetle, "yok öyle bir şey" diyor ve "hayvana ilaç verildiyse sisteminden tamamen atılana kadar kesilmemesi gereklidir ve işletme çiftliklerinde ilaçlar, girenler çıkanlar takip edilir, köylüden aldığınız tavuğun antibiyotikli olma ihtimali daha yüksektir" diyor.

@logisticsmanager'ın dediği gibi işletmeler iyi kötü bir denetime tabiler, "doğal, çok sağlıklı, oh mis gibi köyden" diye satılan şeylere güvenmiyorum ben.
(git: 1492983) şu duyuruda da benzer mevzular konuşulmuştu.
0
kobuzchu kiz
(06.09.21)
Kobuzchu kiz+1 ama su sebepten;

Sırf köylüden alindi diye sacma sapan hiçbir kontrolu olmayan seylere millet parayi basiyor. Ya bal desen adamin bim balini kavanoza dagitmadigini bilemezsin.

Aynisi tavuk vs icin de gecerli. Kendi yetistirdiginiz tavuk ok ama hiçbiri kontrole tabi olmayan bir kisinin sattığı ürünü yemek ne kadar mantıklı bilmiyorum. Sonuçta içinde antibiyotik olup olmadığının garantisi yok.

Fransa'da bu iş şöyle kontrol altında; kooperatifler var. Bunlar biyolojik tavuk vs satiyor. Hep yörenin insanlari, öyle başka ülkeden başka sehirden de değil. Bunun normal düz tavuk satan hali de var biyolojik olan da. Bu şekilde güvenip alinabiliyor.

Ben biyolojik falan bakmiyorum, orta kalite tavuk alıyorum (en ucuzu değil de antibiyotik olmadigini garanti eden markalar orta fiyat)
0
logisticsmanager
(06.09.21)
Kimsenin tavuğu antibiyotikle beslediği falan yok. Şu hurafeye hala inanan insanların olması düşündürücü.
0
zoghurt
(06.09.21)
(1)

patreon'da ki otomatik ödemeyi nereden kapatabilirim?

kanasla intihar eden adam
bir coin grubuna üye oldum patreon üzerinden sonraki ay otomatik ödeme olacakmış sanırım. ben gruptan çıkmayı planlıyorum ödemeyi nereden kapatabilirim?
bir coin grubuna üye oldum patreon üzerinden sonraki ay otomatik ödeme olacakmış sanırım. ben gruptan çıkmayı planlıyorum ödemeyi nereden kapatabilirim?
0
kanasla intihar eden adam
(06.09.21)
kobuzchu kiz
(06.09.21)
(11)

Hamilelerin aşı olması hakkinda

demirr
Merhabalar. Eşim 2. Cocugumuza 5.5 aylık hamile. Kendisine covid aşısı hamileyken açıldı. Kendisi de aşı olmak istiyor ama hamile olması sebebiyle tedirgin ve korkuyorum diyor. Ben olmasını istiyorum,teşvik ediyorum ama ikna edemiyorum. Hamilelerin covidi agir gecirdigini biliyorum. Daha gecen gün i
Merhabalar. Eşim 2. Cocugumuza 5.5 aylık hamile. Kendisine covid aşısı hamileyken açıldı. Kendisi de aşı olmak istiyor ama hamile olması sebebiyle tedirgin ve korkuyorum diyor. Ben olmasını istiyorum,teşvik ediyorum ama ikna edemiyorum. Hamilelerin covidi agir gecirdigini biliyorum. Daha gecen gün ikizlere hamile olan bibtanidigimizin cocuklarini almışlar küvöze koymuslar,kendisi vefat etmis maalesef.

Eşim aşıdan, ben de hasta olmasindan korkuyorum. Soruya gelirsek;
Aramızda hamile olup da aşı olan, ya da tanidiklarindan aşı olanlari bilenler,etkilerini bilenler yazabilir mi acaba? Eşim de okuyacak cevaplarinizi.
Peşin not: aşı karşıtları lütfen yazmasınlar.tesekkurler
0
demirr
(05.09.21)
Ablam 7 aylık hamile iken oldu. BionTech.
Zaten hamileler için herhangi bir olumsuzluk yok bildiğim kadarıyla. Olsun yani.
0
himmet dayi
(05.09.21)
eğer güvendiğiniz bir isimse mehmet ceyhan'ın bu konuda önerileri var. bir bakın derim. bir de çoook dikkat edin bu süreçte. birinci trimesteri atlatmışsınız. bu iyi bir haber.
0
iddaaci
(05.09.21)
Gebeliğini yurt dışında (ABD) geçiren bir arkadaşım biontech aşısı yaptırmıştı, kendisi de bebeği de sapasağlamlar.

Kuzenimin eşi yeni doğum yaptı, hamileliği süresince doktor yaptır/yaptırma dememiş, siz bilirsiniz demiş ve yaptırmadılar aşı, doğumdan sonra "aşıyı yapalım artık, hem sütle bebeğe de geçer antikor" demiş doktor ve ben buna güldüm. Sütle geçiyorsa plasentayla da geçer fakat bazı doktorlar da gebelere kesin bir dille "aşı yaptır" demeye çekiniyorlar sanırım.

Ha bir yandan da eşimin kız kardeşi hamileyken hiç belirtisiz covid geçirmiş, doğuma girerken antikor testi yapılınca öğrendiler. Yani siz de çok çok korkmayın. Ama yine de bence aşı yaptırmalı, yaptırmamanın riski çok daha yüksek.

Sağlıkla kucağınıza alırsınız umarım bebeğinizi :)
0
kobuzchu kiz
(05.09.21)
Merhaba,eşinizi çok iyi anlıyorum. Ben de korkuyordum. bana şubatta aşı hakkı çıkmıştı ancak doktorum önermemişti henüz bir çalışma yok demişti fakaaat iki ay önce hamileler üzerinde başarı çalışmalar yapıldı git aşını ol dedi. Yarın ikinci dozu olacağım. 8 aylık hamileyim.

Şunu da şuraya iliştiriyorum: www.instagram.com

Bebeğinizi sağlıkla kucağınıza almanızı dilerim.
0
suicides underground
(05.09.21)
Twitter'da Kadın Hastalıkları ve Doğum branşında Prof.Dr. Cem Baykal hocamızı takip edebilirsiniz, tatmin edici bilgiler paylaşıyor, soruları olduğunca yanıtlıyor. Kişisel websitesini de inceleyebilirsiniz, twitter daha anlık iletişim kanalı olduğu için belirttim. Bir çok kez dile getirdi neden gebelerin aşı olması gerektiğini.
0
kucukne
(05.09.21)
esim 37. haftada. doktorumuz mutlaka olacaksın demisti, biz de mutlaka olduk iki doz. bir sorun yasamadik.
0
redlinetheturk
(06.09.21)
Merhaba, benimki geçerli midir bilmem ama tam implantasyon sırasında yani embriyo rahme tutunurken ikinci dozu olmuşum. İki hafta sonra hamile olduğumu öğrendim,şu an 11.haftamdayım, her şey yolunda. Doğumdan önce üçüncü aşı hakkım gelirse onu da olurum.

Bana covid'in bebeğe ve bana olacak etkileri, aşıdan çok daha korkunç geliyor. Reddit'te takip ettiğim kadarıyla Amerika ve Avrupa'da hamileler patır patır aşı oluyor şu sıralarda. Hatta geçen bir gönderide okudum, aşı olmayan hamileler covid olarak acil durumlarından dolayı hastaneyi doldurduğu için, aşı olmuş ama suni sancı verilmesi gereken bir hamile hastaneye kabul edilmemiş. "r/pregnant" ve "r/babybump" subredditlerinde "covid vaccine" anahtar kelimeleriyle arama yapabilirsiniz yurtdışındaki deneyimler için.
0
gmzo
(06.09.21)
arkadaşım göğüs hastalıkları uzmanı 3 tane hamileyi kaybettiğini 1inde bebeği kurtardığını 2sinde kurtaramadıklarını belirtti. prof. derya unutmazı twitterdan takip edebilirsiniz. benim eşimde yeni doğum yaptı olup olmamakta kararsızdı. biontech en son hamile ve emziren anneler için araştırmasını tamamladı. kaynaklara bakabilirsiniz.

www.dw.com
0
mikahakkinen
(06.09.21)
17 haftalık hamileyim ikinci doz biontech aşımı bu hafta olacağım. İlk üç ay içinde zaten çok tavsiye edilmiyor. İlk muayenelerde doktorum da ileriki aylar için ol-olma diyemem senin kararın demişti. Ancak son kontrolümde covid geçiren-takip ettiği hastalarından örnek verip endişelerinden bahsedip aşıyı mutlaka olmam gerektiğini söyledi. Özellikle son trimesterda covid-19 un hamileler üzerine çok olumsuz etkisi olduğunu ve doğum şekline kadar etkilediği konusunda uyardı. Malum önümüz kış... delta varyantı, önlemlerin azalması, maske-mesafeye dikkat edlmemesi vs. derken "tek başıma kendimi korurum" düşüncesi hayal oluyor.

Ek olarak m-rna aşısının amerikada ilk uygulanmaya başladığından itibaren gönüllü olarak aşı olan hamile kadınlar üzerinde yapılan bir araştırma verilerinin içerdiği makaleyi okumuştum. Araştırma klinik ortamda yapılmadığı için %100 doğruluk içeriyor denemez ancak özetle genel anlayış, aşının hamilelik sürecine ve bebeğe vereceği olumsuz bir etkisinin olmadığı yönünde oluşuyor. O da beni biraz cesaretlendirmişti açıkası.

www.nejm.org

Yan etki konusuna gelecek olursam aşı sonrası olumsuz bir etki yaşamadım, 1 gün süren klasik kol ağrısı ile atlattım.
Umarım kendiniz için doğru kararı veririsiniz siz de. Anne için gerçekten tedirgin edici bir süreç.
0
onune3012
(06.09.21)
Eşim 27 haftalık hamile. Bizde de doktor 3.ayını geçtikten sonra özellikle Biontech olun dedi. Bizde ilk başta evden çalıştığı ve tamamen izole olduğu için olmasa mı diye düşündük ama sonra aşısız yakalanma riskini almak istemediğimiz için oldu. Aşı sonrası aman aman yan etki de görmedi. Hiç bir sorun yok şuanda.
0
FAtE
(06.09.21)
twittırda dr. müjdegül karaca (ankara şehir hastanesinde çalışıyor yanlış hatırlamıyorsam.) var. kadın doğum uzmanı. bir bakın derim. o kesinlikle gebelerin aşı olmasını öneriyor.
0
ananotherlife
(06.09.21)
(4)

tavuğu pişirirken kurutmama

Wakatakakage
fırında veya tavada yağlı pişirirken hep kuru oluyor. baharat, salça, sos gibi şeyler katmadan tavuk nasıl kurumadan pişirilir? şırıngayla yağ enjekte etmek olur mu mesela?
fırında veya tavada yağlı pişirirken hep kuru oluyor. baharat, salça, sos gibi şeyler katmadan tavuk nasıl kurumadan pişirilir? şırıngayla yağ enjekte etmek olur mu mesela?
0
Wakatakakage
(05.09.21)
göğüs mü alıyorsun? kalçalı but kısmını sıyırttırabilirsin kasaba. çok pişiriyorsun demek ki başkan. yüksek derecede ısınmış tavada daha kısa süre pişirmeyi dene. 1-2 denemede öğrenirsin
0
glamdr1ng
(05.09.21)
benim tüyolarım: tava kızgın olsun (orta üstü), yağ en az tavayı kaplayacak miktarda olsun, pişirirken sıcak havayı az miktar hapsetmek için bi fırın kağıdını ikiye katlayıp tavanın üzerine yağa değmeyecek şekilde bırakabilirsin. kağıt tavayı tam örtmesin çünkü sonra buhar yağa damlayıp sıçratma yapıyor.

son olarak tavuğu pişirmeden yarım saat bi saat önce (daha erken de olur tabi ki)yağ ve tuz baharat vs ile marine et.
0
sttc
(05.09.21)
Tavuğu brine edin. Özetle, pişirmeden önce ılık ve çok tuzlu suda yarım saat kadar dinlendirin.

Şu tarifi seviyorum ben: www.gimmesomeoven.com
0
kobuzchu kiz
(05.09.21)
Bu noktada tavuğun hangi kısmını pişirdiğiniz önemli örneğin göğüs eti pişiriyorsanız ince fileto kesip kızgın tavada hızlıca pişirirseniz yumuşak ve sulu olur, tuzu baharatı tavadan almadan önce atmalısınız. Kalça, but, incik gibi kısımlar nispeten yağlı kısımlar olduğu için her halükarda yumuşak kalır fileto bir ürün yapmayacaksanız yağlı kısımları tercih ederseniz sulu kalacaktır.
0
apocalipy
(05.09.21)
(9)

kaç günde bir yemek yapıyorsunuz ?

duruoz
şöyle bir sorum var,- günlük, taze yemek yapıyor musunuz ?- çalışan bir kişi misiniz, evli misiniz, bekar mısınız, öğretmen misiniz, vaktini mi çok, hiç mi vaktiniz yok, doktora mı yapıyorsunuz, çoluk çocuk mu mani size ?-anket değil eşimi ikna etmeye çalışıyorum.teşekkürler.
şöyle bir sorum var,

- günlük, taze yemek yapıyor musunuz ?
- çalışan bir kişi misiniz, evli misiniz, bekar mısınız, öğretmen misiniz, vaktini mi çok, hiç mi vaktiniz yok, doktora mı yapıyorsunuz, çoluk çocuk mu mani size ?

-anket değil eşimi ikna etmeye çalışıyorum.

teşekkürler.
0
duruoz
(05.09.21)
Tek yaşıyorum. Küçük porsiyon yiyorum. Yaptığım yemekler minimum 3 gün gidiyor.
0
my pink
(05.09.21)
- Taze olmasa bile ev yemeği yemeye dikkat ediyorum.
- Genelde 2, nadiren 3 gün aynı yemeği yiyorum.
- Tekim.
- Öğretmenim. 14.00 civarı evdeyim. Her şeye rahat rahat vakit kalıyor. Kalmasaydı bile yemeğimi kendim yapardım çünkü sporcuyum.
- Eşiniz dahil kimseyi böyle bir şeye ikna etmeye çalışmamalısınız bence.
0
ruhen hastayim ben
(05.09.21)
evden çalıştığım günler yemeğimi yapabiliyorum ve aynı yemeği genelde iki-üç gün yiyorum. ofise gittiğim günler eve çok yorgun geldiğim için yemek yapamıyorum.
0
theseachange
(05.09.21)
Evliyim, iki yetişkin bir bebeğiz..
bazen üşengeçlikten büyük tencerede yapıyorum 3 gün yiyoruz:))
Bir gün salatayla, bir gün yoğurtla.
Kurufasulye, nohut gibi yemekleri yapınca düdüklüden korktuğum için fazla yapıyorum yediğimizi yiyoruz kalanı dondurucuya atıp 3-4 gün sonra çıkarıyorum.
Genelde tek çeşit yemek yapıyorum.
Eşim sağ olsun yemek konusunda hiç seçici değil.
Genelde ben seçerim yemek.
Ama yemekleri ben pişirdiğim içim kendi sevdiklerimi pişiriyorum :))
Çalışmıyorum. Tüm gün evde boş boş takılıyorum.
0
kirmizipilotkalem
(05.09.21)
en sık iki günde bir. her gün yemek yapan birine rastlamadım hiç. zaten bazı yemekler de biraz kalınca daha güzel oluyor. mesela bence mercimek çorbası ya da yeşil mercimek yemeği, zeytinyağlılar falan hep bekleyince güzelleşiyor.

sadece makarnayı günlük yapıyorum. makarnayı yaptıktan sonra anında tüketmek gerekir.

edit: yüksek lisans yapıyorum ve aynı zamanda çalışıyorum. aslında çok vaktim yok ama yemek yapmak da çok uzun sürmüyor zaten. ev arkadaşlarım var. bazen birlikte pişiriyoruz.
0
bohr atom modeli
(05.09.21)
dışarıdan hiç söylemiyorum, her gün kesin bi' şeyler yapıyorum ama sofra donatmalı şeyler değil.

işte biftek gibi çabuk olacak et yemekleri, fileto tavuk, hindi, balık; yanına fırında zebze. hemen 25-30 dakikada hazırlanıyor. bazen kremalı makarna, yanına ton balığı. bazen akşam kahvaltısı. arada taze fasulyeli veya pırasalı omlet. şu aralar pek sulu yemek yapmıyorum ama bezelye, taze fasulye veya nohut yaptığım zamanlar bol yapıp iki gün yerdim.

bekar çalışan. haftada 2-3 gün gidiyorum, gerisi remote görünümlü ense.
0
chezidek
(05.09.21)
vaktim yok, bu aylarda neredeyse her aksama toplanti koyuyorlar, yok takim toplantisi yok toplu gorusme... haftada bir ya da iki aksam disarida yiyorum. eve soylemiyorum.

cumartesi pazar salata yapip, onlari soslamadan, kuru sekilde saklama kabina koyuyorum.

ayni yemegi, ozellikle sicak yemegi asla 3 gün yemem.

sicak yemek yapacaksam taze yaparim.
0
buf-e kür
(05.09.21)
evliyiz. program şöyle
2 günlük ev yemeği
1 gün tost - salata - ton balığı - lavaş gibi ıvır zıvır
1 gün dışarıdan söyleme
sonra tekrar ev yemeği
0
roket adam
(05.09.21)
Evliyiz, bana kalsa koca tencere yemek yapar 3-4 gün yerim (yalnız yaşayan bir öğrenciyken böyle yapıyordum) ama eşim taze yapıp yemeyi seviyor.

Ortasını buluyoruz, önceki günden kalan az bir yemeğin yanına yeni pilav makarna salata vs ekleyip çoğaltıyoruz. Ya da dışarıdan 1-2 çeşit meze alıyoruz. Ya da çok yaptığımız yemeği sonra kullanmak için buzluğa 1-2 porsiyon atıyoruz. Birimizin işi yoğunsa yemeği diğeri yapıyor, zamanımız bolsa beraber yapıyoruz,çok üşeniyorsak dışarıdan söylüyoruz. Bugün gündüz dışarıda yağlı ve fazla karbonhidratlı şeyler yedik mesela, akşamı karpuz peynirle geçiştirdik.

Siz hangi tarafsınız, eşinizi hangisine ikna etmeye çalışıyorsunuz bilmiyorum ama umarım hem mutfağa girmeyip hem şikayet etmiyorsunuzdur. Yemek yapma sorumluluğunu eşit paylaşmıyorsanız eğer, söz hakkı yemeği yapan tarafta olmalı :)
0
kobuzchu kiz
(05.09.21)
(5)

Mesaj Gönderildi ama okunmadı

algoritma uzmani
Whatsapp derdimle sizi rahatsız edeyim dedim. Şimdi bir arkadaşa (bkz: bir arkadaş) mesaj yolladım, mesaj gönderildi (teslim edildi) ama okunmadı. Buraya kadar bir sıkıntı yok. Ama ertesi gün arkadaş bana mesaj yazdı. (okunmayan Mesajıma baktım hala okunmadı diyor. Ama mesaj teslim edilmiş. Arkadaş
Whatsapp derdimle sizi rahatsız edeyim dedim. Şimdi bir arkadaşa (bkz: bir arkadaş) mesaj yolladım, mesaj gönderildi (teslim edildi) ama okunmadı. Buraya kadar bir sıkıntı yok. Ama ertesi gün arkadaş bana mesaj yazdı. (okunmayan Mesajıma baktım hala okunmadı diyor. Ama mesaj teslim edilmiş. Arkadaş (evet evet arkadaş siz ne sandınız?) beni tam o anda bloklamış olabilir mi? Böyle bir şey nasıl olabilir?
0
algoritma uzmani
(04.09.21)
Okundu ibaresini kaldırmış olabilir mi?
0
olaylar olaylar
(04.09.21)
Bildirim kutucuğu üzerinden cevaplamış da olabilir.
0
kobuzchu kiz
(04.09.21)
İnterneti kapatıp okuduktan sonra tekrar interneti açmış olabilir.
0
etna
(04.09.21)
bildirim kutucuğundan cevaplamıştır +1
bazen oluyor öyle.
0
blatta hiberna
(04.09.21)
ara sıra öyle oluyor, mesela bazen gruptaki herkes mesajı okusa da tik gride kalabiliyor.
0
rose parks
(04.09.21)
(9)

kedi tırmığı

taha1907
selamlar, kolumu dün gece kedi tırmaladı, aşağıda resmini paylaşıcam, sizce ne yapmalıyım aşı olmalı mıyım ?https://www.hizliresim.com/2ej3bh6
selamlar, kolumu dün gece kedi tırmaladı, aşağıda resmini paylaşıcam, sizce ne yapmalıyım aşı olmalı mıyım ?

www.hizliresim.com
0
taha1907
(04.09.21)
Yüzde yüz ev içinde yaşayan bir kedi değilse, risk almayın gidin aşınızı olun.
0
ganbatte
(04.09.21)
Aşılı ev kedisi değilse, mutlaka tetanoz ve kuduz aşılarını olun. Milyonda bir ihtimal de olsa risk alınmaz.
0
John Bloor
(04.09.21)
Son 1 sene içinde 3 kez falan kuduz aşısı olmuşumdur 4 doz şeklinde. Bahçemde baktığım göz önündeki kedilerden tırmık yedim ama aşımı oldum güvenemem ben. Son gittiğimde de 1 dozluk hatırlatma aşısı yaptılar önceki aşıyla aradan fazla zaman geçmediği için.

Ek: kedi ev kedisi değilse en azından tetanos aşısı gerekiyor.
0
heathen
(04.09.21)
Burada kuduz konusunda yazılmış birçok cevap var. Bir de onları araştırın. Çünkü çok yazıldı, tartışıldı. Pek çok kişi de artık yazmıyor zaten. Bahçede gözünün önündeki kedinin kuduz olabileceğini düşünmek falan bunlar uç şeyler. Kişisel seçim tabii.
0
not dark yet
(04.09.21)
Bir buçuk saat önce bu soruyu gördüm. Bu soruyu soran herkese "git aşı yaptır" dediğimi hatırladım. Çarşamba gecesi elimi tırmalayan sokak kedisini hatırladım. Aile hekimi kuzenime sordum. "Git yaptır aşıyı, risk almaya gerek var mı?" dedi. Gittim, ilk doz kuduz aşımı (tetanos aşısı hediyeli) yaptırdım, az önce eve geldim. Sevgiler.
0
kobuzchu kiz
(04.09.21)
Not dark yet + 1

Ben olsam yıkar geçerdim. Kaldı ki illa olacaksanız tetanoz olun ama hemen olun
0
elorelia
(04.09.21)
not dark yet +1

artık gerçekten bu "kedi tırmaladı" duyurularına cevap yazmaya üşeniyorum çoğu zaman.
kuduz ülkemizde yok.
olduğu zaman kuduz görülen bölge karantinaya alınıyor, bu bölgeler de genelde kırsal kesim oluyor.
şehrin göbeğinde, bahçede bakılan kedi kuduz olsa, the walking dead'i falan yaşarız.

tetanos da kedi tırnağından çok zor ama illa olacaksanız bir şey diyemem.
0
blatta hiberna
(04.09.21)
kuduz imkansız (kuduz kemirgenlerden bulaşır) tetanos ise topraktan geldiği için bir ihtimal ama çok çok düşük. bu güne kadar yüzlerce defa tırmalanmış biri olarak ben kolonya döker geçerdim. kafaya takıyorsan git aşı yaptır. kimse sana bir şey olmaz diye bir garanti veremez.
0
orpheus
(04.09.21)
kimse size ol veya olma diyemez. ben olmadım, olmuyorum, bu sefer de olmazdım.

türkiye'de bu tip bir kuduz olmamasının yanı sıra şunu da söyleyeyim, öğrenmiş olursunuz, kuduz salyadan bulaşır. salyanın kana temasıyla. koşulu budur.

kedi kuduz olsa bile patisini yalamış olup da sizi tırmaladığında oradan sizin kanınıza kuduz geçebileceği pencere gerçekçi olamayacak kadar kısıtlıdır. kedi muhtemelen kuduz olmadığına göre de...

yatırım tavsiyesi değildir.
0
bir garip melek
(04.09.21)
(7)

dudak kuruluğuna

fff02561
en iyi gelen hangisidir? vazelin mi klasik arko nemlendirici krem mi? başka alternatif önerilere de açığım
en iyi gelen hangisidir? vazelin mi klasik arko nemlendirici krem mi? başka alternatif önerilere de açığım
0
fff02561
(04.09.21)
Blistex, stick değil de küçük tüpte olanı.
0
kobuzchu kiz
(04.09.21)
blistex çok övülüyor bir de vazelin acayip iyi geliyor bana.
0
rose parks
(04.09.21)
Ben nivea’nın dudak nemlendiricisini kullanmıştım çok da iyi gelmişti, şu ruj formunda olanlardan.
0
heathen
(04.09.21)
blistex medplus
memnun kaldığım bir tek bu ürün var.
0
ganbatte
(04.09.21)
Nuxe reve de miel (turuncu kavanozlu olan). Cok basarili ve uzun sure gidiyor
0
65 derece
(04.09.21)
Yukarıda söylenenler kanserojen içeriyor olabilir. Daha doğalını düşünürsen siveno lip balm yoğun etki.
0
mellifica
(04.09.21)
geçen redditte biri sormuştu, dudak kuruluğunun sebebi kullandığı diş macunu çıktı.
0
sttc
(04.09.21)
(1)

Instagram'da gönderileri hikayemde paylaşamıyorum?

hadi ya la
Her gün beğendiğim birkaç manzara postunu müzik ekleyip hikayeme atardım.Bugün paylaş butonuna tıklayıp "Share on Story" yazısını aradım fakat bulamadım. Nereye kayboldu?- paylaşmak istediğim gönderinin sahipleri gizli hesaba sahip değil.- arkadaşlarım denediği zaman paylaşabiliyorlar.- kendi fotoğr
Her gün beğendiğim birkaç manzara postunu müzik ekleyip hikayeme atardım.
Bugün paylaş butonuna tıklayıp "Share on Story" yazısını aradım fakat bulamadım. Nereye kayboldu?

- paylaşmak istediğim gönderinin sahipleri gizli hesaba sahip değil.
- arkadaşlarım denediği zaman paylaşabiliyorlar.
- kendi fotoğraflarımda bile olmuyor.
0
hadi ya la
(04.09.21)
kobuzchu kiz
(04.09.21)
(4)

Saçları beyazlayan Erkeğe doğal çözüm önerileriniz var mıdır ?

denizmaniaherif
Merhaba. Şu sıralar yanlarda ve saçımın önünde beyazlanmalar epey arttı. Babamı kayabettiğim son 1 sene içinde oldu sanırım epey bir kısmı. Kız arkadaşlar karizma katmış ya boşver iyi diyorlar ama sanırım ben bi gıcık kapıyorum beyazlarıma. Ablam fırça gibi bir şey ile boyamaktan bahsetti bazıları d
Merhaba. Şu sıralar yanlarda ve saçımın önünde beyazlanmalar epey arttı. Babamı kayabettiğim son 1 sene içinde oldu sanırım epey bir kısmı.

Kız arkadaşlar karizma katmış ya boşver iyi diyorlar ama sanırım ben bi gıcık kapıyorum beyazlarıma. Ablam fırça gibi bir şey ile boyamaktan bahsetti bazıları da düz boya dedi sür sadece beyazları kapatanlar var dedi..

Nedir çözüm önerisi ? Amacım beyazları kırsın koyulaştırsın.. İbrahim Tatlıses gibi de gezmiyim.. Doğal olsun istiyorum..
0
denizmaniaherif
(03.09.21)
bunun doğal çözümü olmaz erkek saç boyaları var ama

karizma +1
0
freebird5406_2
(03.09.21)
erkekte saç beyazlaması sorun değil bence ya.
boya dışında da bir çözümü yok zaten.

kadınlara da yakışabiliyor da, erkeklerde bayağı iyi oluyor genelde.
karizma +1
0
blatta hiberna
(03.09.21)
Yukarıdakiler +1
Kırlaşan saç gayet güzel bir şey. Boya olduğu belli olacak boyalarla kapatmaktansa kendi haline bırakmak çok daha karizmatik ve özgüvenli bir hareket hem.
0
kobuzchu kiz
(03.09.21)
Erkek saçı topu topu 2 cm falan. Şimdi boyasan 1 ay sonra tekrar boyaman gerekecek vs.

Vücut yaşı arttığında beyazlar çıkar. Siz hayatınıza spor sokun, sebze ve lifli gıdalar alın, kırmızı etti vs azaltın, bu üzüntülü stresli zamanı atlatmak için meditasyona başlayın, vücut yaşınız düşer. Siyahların çoğu geri gelmez. ama beyaz oluşumunu yavaşlatırsınız.
0
zimbirik
(03.09.21)
(2)

yabancı dili günlük hayatın parçası yapmak

denizzz
farklı bir dili çocuğun dil öğrendiği gibi öğrenmek için ne yapmak lazım? var mı sizin hedef dile sürekli maruz kalmak için uyguladığınız ve memnun kaldığınız yöntemler?
farklı bir dili çocuğun dil öğrendiği gibi öğrenmek için ne yapmak lazım? var mı sizin hedef dile sürekli maruz kalmak için uyguladığınız ve memnun kaldığınız yöntemler?
0
denizzz
(03.09.21)
Biz ailece iş gereği sürekli İngilizce kullanıyoruz (ben çeviri ve editörlük yapıyorum, eşim derslerini İngilizce anlatıyor ve yabancı NGO'lardan insanlarla düzenli görüşüyor.) İkimiz de epey rahat konuşuyoruz, okuyup yazıyoruz. İngilizce üzerinden örnek vererek yazıyorum ama bunu ikinci üçüncü yabancı dillere de uyarlayabiliriz.

Bu seviyeye gelene kadar benim konuşamama sıkıntımı aşmamı sağlayan şey Türkçe konuşamayacağım ortamlara girmek oldu, bir AB projesine katıldım, 8 ülkeden insanın tek ortak dili İngilizceydi, mecburen konuştum. MSN zamanlarında Deviantart'tan falan yabancı arkadaşlar edindim, sürekli onlarla yazıştım-konuştum. (Burada bir trick şu, bilmediğiniz sözcüklerin anlamına bakmak için İngilizce-Türkçe sözlük kullanmayın. Ya İngilizce-İngilizce sözlük kullanın ya da karşınızdaki insana dolaylı olarak anlatmayı deneyin. Kalemin İngilizcesini unuttuysanız "kağıda yazı yazdığımız uzun ince şey" diye becerebildiğiniz kadar İngilizce betimleyin, karşınızdaki "haa, pencil" desin.)

Ek olarak telefonumun, bilgisayarımın dili İngilizce, dil seçebildiğim sitelerin hepsi (Google servisleri, Facebook, Linkedin, Instagram...) İngilizce. Yıllardır her şeyi İngilizce altyazıyla izliyorum, dil tercihini değiştirebildiğim tv kanallarını İngilizceye çeviriyorum. Zaten okuyup sevdiğim kitapların İngilizce sesli kitaplarını dinliyorum. Türkiye ile ilgili olmayan haberleri İngilizce haber sitelerinden okuyorum. Olimpiyatları İngiliz spikerle izliyorum.

Hedef diliniz İspanyolcaysa da bunu yapın, telefon dilini değiştirin, dünya haberlerini İspanyolca okuyun, İspanyolca podcast dinleyin. Bütün medya erişiminizi o dil üzerinden yapmaya çalışın. İspanyolca yemek tarifleri arayıp deneyin. Aşinalık kazanmanın en pratik yolu bunlar.
0
kobuzchu kiz
(03.09.21)
"çocuğun öğrendiği gibi öğrenmek" bambaşka bir konsept, bununla yola çıkarsanız üzülürsünüz. gerçek şu ki çocuk gibi öğrenmek mümkün değil. başka bir ülkeye taşınır, sadece o dilde iletişim kurarsanız belki 15-20 sene sonra ona yaklaşırsınız ki o bile şüpheli.

hedef dile sürekli maruz kalmak için de eğer orada yaşamak gibi çok bariz bir seçenek mümkün değilse en iyisi oralardan arkadaşlar edinmeye çalışmak, forum veya o tarz internet ortamlarında bulunmak, haberleri o dilde okumak vs...

ben gece gündüz reddit'te takılıyorum. eski kız arkadaşım da yabancıydı. hal böyle olunca zaman zaman annemle bile ingilizce konuşacak gibi oluyordum. ingilizcem çok mu iyi? değil. ama o kadar sık kullanınca beyin içselleştiriyor, konuşurken daha az yanıyor.

bu açıdan benim hep söylediğim bir şey var: sebebiniz yoksa dil öğrenmekle (ingilizce haricinde) uğraşmayın. bazen buna çok karşı çıkılıyor ama işte sebebini kendinizde görüyorsunuz. aktif olarak kullanamadığınız, kullanmak için bir sebebinizin olmadığı bir dili uzun vadede hem iyi öğrenmeniz hem de öğrendikten sonra canlı tutabilmeniz çok zor.
0
alevli deniz sortu
(03.09.21)
(4)

Haftaya tatil için 1 gecelik ara durak

solenkol
Cumartesi yola cıkacagız istanbuldan assos a. 3gece assos 3 gece bozcaadada kalalım dedik. Cumartesi günü için ama ilk gün baska yerde kalıp assosa geçelim dedik çünkü cumartesi o otel 500lira daha pahalı gecelik. O taraflarda nereyi önerirsiniz yol üstü civarları vs.
Cumartesi yola cıkacagız istanbuldan assos a. 3gece assos 3 gece bozcaadada kalalım dedik. Cumartesi günü için ama ilk gün baska yerde kalıp assosa geçelim dedik çünkü cumartesi o otel 500lira daha pahalı gecelik. O taraflarda nereyi önerirsiniz yol üstü civarları vs.
0
solenkol
(03.09.21)
Güzergahınıza yakınsa Adatepe köyü olabilir. Ya da Asosta kadırga koyunda uygun bir alternatif olabilir.
0
zihua
(03.09.21)
altınoluk akçay civarı tüm moteller olur.
0
kenarortay
(03.09.21)
goo.gl
Yer varsa eğer yeni güzel bungalovlar yapmışlar. Banyoları tuvaletleri tertemiz, mutfaktan çıkan yemekleri güzel. Kamp ortamı olsun derseniz bir bakın.
0
kobuzchu kiz
(03.09.21)
küçükkuyu girişinde "kaymak tepesi tatil evi". hem odaları geniş ve ferah, hem de yediğim en iyi otel kahvaltısını burada yemiştim. hizmet kalitesi de gayet yerinde, insanlar güleryüzlü, ortam temiz ve renkliydi. hotels'e baktım cumartesi gecesi için 500 liraymış fiyat. telefonla arayıp nakit vereceğiz derseniz yüzde 20 indirimi kaparsınız muhtemelen.
0
golgi aygıtı
(03.09.21)
(2)

uzaktaki iş adamına kendini hatırlatma

duyurukullanıcısı
ya zamanında tanıştığım beraber yemek yediğim çok insan oldu ege'de yerel fabrika sahipleri şimdi ben istanbul'da olduğum için bunları çok takmıyordum ama pandemi iyice belimi büktü bunlara bir açılmam lazım danışman olarakşimdi direk mail mesaj atsam vay dk sen bizi ararmıydın falan diyip beni beda
ya zamanında tanıştığım beraber yemek yediğim çok insan oldu ege'de yerel fabrika sahipleri şimdi ben istanbul'da olduğum için bunları çok takmıyordum ama pandemi iyice belimi büktü bunlara bir açılmam lazım danışman olarak

şimdi direk mail mesaj atsam vay dk sen bizi ararmıydın falan diyip beni bedavadan 3-4 ay çalıştırırlar

onların beni araması lazım ki ağırlığımı koruyabiliyim.

ne yapsam da adamlara kendimi hatırlatsam? bana bir ulaşsalar?
0
duyurukullanıcısı
(02.09.21)
Bu adamlarla iletişiminiz neydi, siz ulaşmadan onlar size ulaşsınlar nasıl olacak, ortak tanıdıklar dürtebilir belki. Onun dışında, uçak kiralayıp fabrikalarının üstüne uçak egzozuyla telefon numaranızı yazdırabilirsiniz bence.
0
kobuzchu kiz
(02.09.21)
uçak kiralayıp fabrikalarının üstüne uçak egzozuyla telefon numaranızı yazdırmak kötü fikir çünkü rüzgar çıkabilir 0 rüzgar ile 8 olabilir paralar başkasına gidebilir.

birde ben zaten yamaç paraşütü yapıyorum Paramotor'u takar havadan kartvizit de atabilirim ama olmaz çevreyi kirletemem.
0
🌸duyurukullanıcısı
(02.09.21)
(8)

biontech için ilk doz ve ikinci doz arasında kaç gün olması gerekiyor?

GoodMorningTeacher
Bugün ilk doz aşımı oldum, hastanede imzaladığım kağıtta iki doz arasında 28 gün ara olacak şekilde aşı yapılacaktır yazan bir kağıda imza attım. Şimdi aşı randevusu almak için sisteme girdiğimde 23 Eylül tarihinde yani 21 gün sonraya aşı randevusu alabiliyorum. İki doz arasındaki süre biz aşı olanl
Bugün ilk doz aşımı oldum, hastanede imzaladığım kağıtta iki doz arasında 28 gün ara olacak şekilde aşı yapılacaktır yazan bir kağıda imza attım. Şimdi aşı randevusu almak için sisteme girdiğimde 23 Eylül tarihinde yani 21 gün sonraya aşı randevusu alabiliyorum.

İki doz arasındaki süre biz aşı olanların keyfine göre mi bırakıldı? Yoksa kesin bir süre var mı?
0
GoodMorningTeacher
(02.09.21)
Bir ara aşı yok diye 6 haftaya çıkarmışlardı sanırım. Randevu sisteminin randevu verdiği en erken tarihte asi olmakta fayda var şahsi görüşüm bu yönde.
0
you shall not pass
(02.09.21)
"Şimdi aşı randevusu almak için sisteme girdiğimde 23 Eylül tarihinde yani 21 gün sonraya aşı randevusu alabiliyorum."

normal suresi bu.
0
rm
(02.09.21)
Basta 6 haftaydi, sonra sirasiyla 4'e ve 3'e dusurduler. Epeydir 21 gunde. Ben de o sekilde oldum.
0
invictae
(02.09.21)
Teşekkür ederim yanıtlarınız için bu süre tam 21 gün olmak zorunda değil, öyle değil mi? 23 gün olsa bir sorun olur mu?
0
🌸GoodMorningTeacher
(02.09.21)
23 gün de olur. Burada daha önce referans verdiğimiz yazılar vardı, bulursam eklerim. Biontech için iki doz arası ideali 21 gün, mecbur kalınırsa 42 güne kadar yolu var diyorlardı.

Edit: www.cdc.gov
The recommended interval between doses is 21 days for Pfizer-BioNTech and 28 days for Moderna; however, up to 42 days between doses is permissible when a delay is unavoidable.

Bu arada Biontech olduğunu varsaydım ama Sinovac için de iki doz arası önerilen aralık 2-4 haftaymış. Yani 23 gün yine olur, sıkıntı değil.
www.who.int
WHO recommends an interval of 2–4 weeks between the first and second dose.

Edit: Başlıkta Biontech yazıyormuş ya zaten. -_-
0
kobuzchu kiz
(02.09.21)
15 hafta sonra oldum.
0
Mistyimage
(02.09.21)
@kobuzchu kiz çok teşekkür ederim yanıtınız için. Evet biontech aşısının ilk dozunu oldum.
0
🌸GoodMorningTeacher
(02.09.21)
Avrupa'da 7 hafta arayla yapıyorlar şu an.
0
bana kedicik derdi
(03.09.21)
(2)

Kaşıntılı alerjiler, "genel vücut sağlığı" için risk teşkil eder mi?

jonas
Merhaba.Geçenlerde kan tahlilinde IgE Total değerim 400 çıkınca, alerjim olduğunu öğrenmiş oldum. Vücudumun çeşitli bölgelerinde gün içinde zaman zaman kaşıntılı kızarıklıklar oluşuyor, sonra geçiyor. Alerjim olduğu içinmiş meğer.Neye alerjimin olduğunun tespiti için ise test yaptırmam gerekiyormuş
Merhaba.

Geçenlerde kan tahlilinde IgE Total değerim 400 çıkınca, alerjim olduğunu öğrenmiş oldum. Vücudumun çeşitli bölgelerinde gün içinde zaman zaman kaşıntılı kızarıklıklar oluşuyor, sonra geçiyor. Alerjim olduğu içinmiş meğer.

Neye alerjimin olduğunun tespiti için ise test yaptırmam gerekiyormuş ama pandemide çok mecbur kalmadıkça hastaneye gitme yanlısı değilim şu an.

Alerji konularıyla ilgili bu zamana kadar hiç bilgim yoktu ve şunu merak ediyorum; bu tipteki alerjiler ilaç tedavisiyle kontrol altına alınmadığı zaman, vücutta başka ciddi sağlık sıkıntılarını tetikleyebiliyor mu? Yoksa sadece kaşıntı sıkıntısı verdiğiyle mi kalıyor?
0
jonas
(02.09.21)
alerji testiyle neye alerjisi oldugunu ogrenebilen kimseye rastlamadim, sadece onu soylemeye geldim. genel olarak neye kontrol edebilecegin bir seye alerjin varsa boyle anlayamiyorsun, ne bosuna riske gir, ne vaktini harca. sadece havadaki alerjenler icin tutarlilar (gida alerjilerini eliminasyon diyeti haric anlamanin bir yolu yok) - onda da en fazla "polene, toz mitelarina, hayvan tuyune alerjin var" diye cikacak, e bunlari da kontrol etmesi zaten pek mumkun olmuyor.
0
robokot
(02.09.21)
Doktor değilim, dediklerimi bir doktor da söylemediği sürece ciddiye almayınız.

Alerji sahibi bir insanım, neye alerjim olduğunu biliyorum ve deliler gibi kaşınıyorum. Bildiğim kadarıyla bunun tek başına bir zararı yok. Gideyim alerji testi yaptırayım, ilaç alayım vs dediğimde tıp doktoru kuzenim "zaten neye alerjin olduğunu biliyorsun, ne testi, git eczaneden bir antihistaminik hap al, gerektikçe yut" dedi, birkaç yıldır öyle yapıyorum.

Kaşıntı hafifse Fenistil antihistaminik jelle bastırmaya çalışıyorum. (Kaşıntınız hafifse bunu deneyebilirsiniz.) Uyutmayacak gibiyse ya da derimi parçalayacak kadar kaşınıyorsa (yaptım daha önce) gece bir alerji hapı alıyorum, çabucak rahatlatıyor. (Bunu doktora danışmadan yapmayın.)
0
kobuzchu kiz
(02.09.21)
(4)

Çalışma hayatı hk.

Cenk Daniels
Merhaba, Çalıştığım işyerinde mesai diye bir kavram yok. Remote çalışıyoruz, fakat sabah 9 akşam 6 hiç bir zaman olmuyor. Örneğin akşam saat 8 olunca da aranabiliyoruz, veya gece 2 olsa da. Kısaca mesai bitince mail takibini bırakma, gelen telefonları açamama gibi durum yok çünkü kritik sistemler. S
Merhaba,
Çalıştığım işyerinde mesai diye bir kavram yok. Remote çalışıyoruz, fakat sabah 9 akşam 6 hiç bir zaman olmuyor. Örneğin akşam saat 8 olunca da aranabiliyoruz, veya gece 2 olsa da. Kısaca mesai bitince mail takibini bırakma, gelen telefonları açamama gibi durum yok çünkü kritik sistemler. Sorun çözme aşamasında bize geliyorlar. Haftasonu olsa bile takip etmek durumundayız, ve aranabiliyoruz yine mail geliyor vs..Tabi gelen mailler bol cc li. Dönüş yapmazsan yönetici gözünde negatifç bir durum.

Fakat bizim de özel hayatımız var, her an bilgisayar yanımda gezemem ki? Artık maaşı batsın moduna girdim ve sorgulamaya başladım bu durumu.

Ne yapmalı bu durumda?
Teşekkürler.
0
Cenk Daniels
(02.09.21)
Bu kadar fedakarlığa değecek kadar çok kazanmıyorsanız başka iş bakın derim. Bazı işler/sorumluluklar doğası gereği böyle oluyor ama karşılığını alamıyorsanız harekete geçmeniz lazım.
0
pispinti
(02.09.21)
Birçok yer böyle, uzaktan çalışmaya başlayan birçok arkadaşım bundan şikayetçi. Ne yazık ki bu işi bıraksanız bir sonrakinde aynı şey olmayacağının garantisi yok.

Başka iş bulmanız kolaysa, birazcık atar yapabilecek durumdaysanız mesai saatleri dışında gerçekten acil olmayan hiçbir mesaja, maile, aramaya geri dönmeyin. Ya da madem "kritik" sistemler, iş arkadaşlarınızı örgütleyip bunun bir nöbet takvimine çevrilmesini talep edin, bunun için fazla mesai ücreti de isteyin çünkü size haftalık 40 saat iş için maaş ödeyip 7/24 işe hazır olmanızı beklemeleri çok büyük haksızlık.
0
kobuzchu kiz
(02.09.21)
sre, devops gibi bir roldeysen bir cok yabanci sirket o hafta on-callda olan kisiye ekstra odeme yapiyor.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(02.09.21)
1 - bu sürekli olarak mı böyle? yoksa her hafta bir kişi nöbetçi olarak belirleniyor, sadece onu mu arıyorlar?

2 - işe girerken bunun böyle olacağı size söylendi mi?

3 - buna değecek bir para alıyor musunuz? yani benzer niteliklerde ama sadece sabah 8, akşam 5 çalışacağınız bir işe girerseniz aynı maaşı verirler mi?

kendi işimden örnek vereyim. iki kardeş firmanın yöneticisiyim. bu firmalardan bir tanesi, yılda 2-3 iş yapar. işler acil durum işidir. 24 saat boyunca iş gelebilir. 24 saat boyunca birileri bizi arayabilir. yılda 2-3 iş yapmak için 10-15 işle ilgilenmemiz gerekir, bunlara teklif vermemiz gerekebilir. 2-3 gece uykusuz kalıp işi alamadığımızı biliyorum. aynı şekilde gece gelen bir mail'i tesadüfen görüp çok yüksek kazançlı bir iş aldığımızı da biliyorum. şirketin websitesinde 7/24 acil durum telefonu olarak benim cep telefonu numaram yazıyor. şirketin diğer çalışanlarında böyle bir durum yok. sadece benim için geçerli. diğer şirket ise rutin iş yapıyor. yani iş almak diye bir şey yok ancak yapılan iş 24 saat boyunca devam eden bir iş ve yeri geldiğinde çıkan krizlerin yönetimi için ofis çalışanlarının aranması gerekiyor. şirkette en az ben aranıyorumdur, yanımdaki çalışanlar benden çok aranıyordur. çalışanların hepsi, 24 saat boyunca aranabileceklerinin farkındalar. bunun tersi bir durum olamayacağının da farkındalar. hatta öyle ki, iş görüşmesine geldiklerinde bunu konuşmaya gerek bile duymuyoruz. yapacakları işin ayrılmaz bir parçası bu. ancak aldıkları maaşlar da buna göre. hatta bir keresinde geyiği bile döndü. sigara içerken bir arkadaşı aradılar, konuştuktan sonra "bıktım bunun aramasından da, olmadık şeyler için arayıp duruyor, hep de ne zaman tatile gitsem saatlerce konuşuyoruz" gibisinden bir şeyler söyledi. ben de şakayla karışık "o zaman senin maaşı şu kadara indirelim, ama ofisten çıkarken telefonu ve bilgisayarı ofiste bırak, ofis harici kimse aramasın seni" dedim. o da "co2s2 bey, mesai dışında aramazlarsa, mesai zamanındaki işimi de yapamaz hale gelirim" dedi.
0
co2s2
(02.09.21)
(6)

Küçük ev aletleri seti (özellikle türk kahvesi makinesi önemli)

fraise
İki set arasında kaldım; kullananlar varsa diye duyuruculara sormak istedim. Biri arzum'un seti, Türk kahvesi makinesinin modeli okka minio. bu setin robotu çok büyük, o yüzden biraz çekimserim. Rengi hoşuma gitti. https://www.arzum.com.tr/arzum-natura-okyanus-set-okyanusDiğeri de Karaca'nın seti.
İki set arasında kaldım; kullananlar varsa diye duyuruculara sormak istedim. Biri arzum'un seti, Türk kahvesi makinesinin modeli okka minio. bu setin robotu çok büyük, o yüzden biraz çekimserim. Rengi hoşuma gitti. www.arzum.com.tr

Diğeri de Karaca'nın seti. Bu setteki türk kahvesi makinesi Hatır Mod'muş. Sanırım sıcak çikolata vs de yapıyormuş. Bu özelliğini sıkça kullanır mıyım emin değilim ama almışken neden olmasın diye düşündüm. Robotu istediğim gibi ufak boyutlarda. Rengi konusunda çekimserim. www.amazon.com.tr

Bu iki setten hangisini almak daha mantıklı olur? Özellikle kullananlar varsa yorumlarını merak ediyorum. Teşekkür ederim şimdiden herkese.

Not: Fiyat farkı önemli değil zira Arzum'un seti Trendyol'da Karaca'nın setine yakın fiyatlarda satılıyor.
0
fraise
(01.09.21)
Arzun blender seti ve tost makinaları kullanmıştık gayet iyiydi. Arzum derim
0
rud
(01.09.21)
Karaca'nın elektroniklerinden şikayet eden çok insan duydum, "çok memnunum, tavsiye ederim" diyen hiç duymadım.

Karaca'nın blenderi 550W, Arzum'ın 1500W ve buz kırma özelliği de var diyor. Benzer ama daha eski model bir Arzum blender setim var (bendekinin el blenderi 3 bıçaklı, tek fark bunu gördüm) ve çok memnunum. Ve geniş hazneli rondo çok işe yarıyor, ona hiç takılmayın. Pie hamurunu da, mücver için rendeyi de bu alette yapıyorum, bir ara hediye gelen küçük hazneli rondo vardı, neredeyse hiç kullanmadım. Ben çok memnunum diye Arzum'dan mutfak robotu alan bir arkadaşım da çok severek kullanıyormuş.

Yani, Arzum alın :)
0
kobuzchu kiz
(01.09.21)
Karaca yanlış olmasın ama pek de öyle kendi başına olan bir marka değil bildiğim kadarıyla oraya bura ürün yaptırıp ürettiren bir marka, arzum ona oranla daha kalitelidir.

Yani karaca alibaba'dan bulduğu tost makinesine markasını bastırıp ürettiriyor bile olabilir, arzumdan beklemem böyle bir şey en azından.
0
atom karincanin torunu
(01.09.21)
bizde arzumun ayni seti var. rengi sari.

gayet severek kullaniyoruz. cok kaliteli, hic problem yasatmadi

ozellikle tost makinesi favorim
0
foster
(01.09.21)
Ben olsam iki markayi da tercih etmem ama illa tercih edeceksem bu arzum olur.
0
balpolen
(01.09.21)
arzum'un mutfak robotunu ve kettle'ını kullanıyoruz, memnunuz. türk kahve makinesi için ise çokça şikayet okudum. Bugün arçelik'in aynı ürünü olduğundan grundig'in kahve makinesini aldım. (git: www.amazon.com.tr)
0
vampir akrep
(01.09.21)
(9)

motosiklete başlamak

black mamba
malum araba fiyatları pahalı. yamaha ys125 29.000 lira sıfırı. hız yapmam, kurallara uyarım. yine de motosiklet tehlikeli mi? bazen youtube'ta izliyorum arabalar direkt üzerine sürüyorlar. bundan dolayı korkuyorum.
malum araba fiyatları pahalı. yamaha ys125 29.000 lira sıfırı. hız yapmam, kurallara uyarım. yine de motosiklet tehlikeli mi? bazen youtube'ta izliyorum arabalar direkt üzerine sürüyorlar. bundan dolayı korkuyorum.
0
black mamba
(31.08.21)
normalde heves kırıcı biri değilim ben de arada acaba motosiklet alsam mı diye düşünüyorum kaza videosu izleyince hevesim kaçıyor, ehliyetten sonra istediğin kadar hondanın ücretli verdiği eğitimleri al dikkatsiz bir otomobil sürücüsü karşısında şansın olmuyor
0
freebird5406_2
(31.08.21)
Tehlike kısmına girmeyeceğim ama 125'lik bir motor almayı düşünüyorsan ikinci el bak bence. Bir süre sonra 250'lik ya da daha üstüne geçmek isteyeceksin. Boşuna değer kaybı ile satma.
0
himmet dayi
(31.08.21)
Motor ne kadar küçük ve mesafe ne kadar kısa olursa olsun tam koruma giyerseniz tehlikeyi en aza indirirsiniz. Full face kask, ceket, eldiven, pantolon, bot. Bir arkadaşım geçen yaz kaza yaptı, tam koruma kullanmasaydı en iyi ihtimalle sakat kalacağı kazayı çok az yara bereyle ve bir gece hastanede gözlem altında tutularak atlattı.

O yüzden bütçenize bütün bu ekipmanı da ekleyin (artık iyice pahalılaştı bunlar), öyle hesap yapın.
0
kobuzchu kiz
(31.08.21)
Pcx 125 al vitesle ugrasirken kaza yapmazsin
0
divit
(31.08.21)
2 sene önce lüks değildi ama motosiklet artık lüks.

Otomatk motosikletle başlayın trafiği farklıdır. Nmax 155 abs öneririm. Ama önce eğitim. 5K tl ekipmana ayırın. 700 tl ye kask almayın mesela 2.000 tl ayırın hatta daha çok. Gibi. Bu iş 40’ı bulur.

Kapalı garajım var derdim yok benim ama sizin garajınız yoksa takip sistemi de alacaksınız. Düşünürsünüz bunlara göre.

Bir de şöyle bir risk var araba almamıştım o zaman motosiklet ruha işliyor. Ben araba aldım aile kuracağım halen motosikletimden vazgeçemiyorum. Kız arkadaşıma da ekipman alıp dünya turuna motosikletle çıkmayı düşünüyoruz. Oradan anlayın siz de. Bu bir tür hobiden ve ulaşımdan farklı bir araca bürünüyor bir süre sonra anlayacağınız.
0
baldan kaymak
(31.08.21)
o motorun sifiri 7bin liraydi 2016 da, ben de bindim guzel motordur ama 30k cokmuş,

alirken arabadan ucuz olabilir ama bakimi, ekipmani, sigortasi, kaskosu, mtv si arabadan çok da ucuz degildir haberiniz olsun, tek ucuz yani az yakmasi
0
egokalp
(31.08.21)
araba sürenin, diğer araba sürene de tahammülü yok. yani kimsenin kimseye saygısı yok aslında. o yüzden bisikletli gruplarda ve motosikletli gruplarda sanki biz ayrıcalıklı insanmışız duyarını fazla sergiliyoruz (belki de kararında, aslında olay saygı) ondan yani bu kısımda devamlı eğitim almanız, eğitim videoları izlemeniz. eğer alırsanız şunu unutmayın, trafiğe her çıktığınızda ilk defa araba ehliyeti almış sığır sürüsü ile çıkıyorsunuz. onun dışında arkadaşların bahsettiği gibi ekipman alın, giyin. sadece kask takarak racing kullanan eleman, bir şey oldu mu herkesi bokluyor. böyle yapmayalım lütfen.
0
evimin paspasi
(31.08.21)
ortadan ikiye bölünmeyi engelleyen ekipman varsa tehlikeli değil
0
aokp
(31.08.21)
Eğer daha önce binmediyseniz vitessiz bir modelle başlayın. Gaz-Fren o kadar:) Scooter falan daha iyi olabilir.

Maalesef motorları trafikte takmıyor araç sürücüleri. Hatta çoğu araç sürücüsü motorun trafikte gidebildiğini bile bilmiyor. "Burası senin yolun değil" falan diye bağıran çok adam gördüm:D

Siz kurallara uysanız bile, canınızı sıkacak çok şey oluyor. Hatta kurallara uyduğunuz için daha dikkatlı ve hız limitlerinde gittiğinizde "bas gaza" diye üstüne süren, sıkıştırarak geçmeye çalışan çok oluyor.

Mesela şehir içinde 50'yle giden arabanın arkasında sakin sakin giden adam, 50'yle giden motorun arkasında deliye dönüyor. Geçmeye çalışıyor. Dibine dibine giriyor vs.

Eğer kısa-orta mesafelerde kullanacaksanız, düşük hızlarla gidecekseniz makul bir tercih olabilir.

Ama scooter bile alsanız alabileceğiniz en iyi koruyucu donanımı alın. Hatta örneği atıyorum. 20 bin liranız varsa, en az %40'ını koruyucu giysi ve kask için harcayın. Kalan bütçeyle motoru alın.

Bizde genelde önce motoru alıyorlar. Sonra 2-3 bin kalıyor elinde onunla da dandik bir kask, eldiven dizlik vs alıyor geçiyor.
0
anten
(01.09.21)
(4)

Google'da belli siteleri kalıcı olarak filtrelemenin yolu var mı?

akhenaten
Örneğin xhaber.com adresinden gelen sonuçları bana hiçbir zaman göstermesin gibi...
Örneğin xhaber.com adresinden gelen sonuçları bana hiçbir zaman göstermesin gibi...
0
akhenaten
(31.08.21)
aradığın kelime -site:xhaber.com
0
nahtoderfahrung
(31.08.21)
@nahtoderfahrung evet onu kullanıyorum, onun için kalıcı diye belirtmiştim ama teşekkürler
0
🌸akhenaten
(31.08.21)
Yok, aynısını Pinterest'i engellemek için araştırdım. -pinterest eklemekten başka yolunu bulamadım.

Aşağıdaki cevap üzerine edit: o.O
0
kobuzchu kiz
(31.08.21)
krtkartal
(31.08.21)
(3)

portafiltre nereden alabilirim?

duyurukullanıcısı
espresso makinesinin kahve kolu. direk kolu lazım bana 55mm.bu çap da iç çapı değil mi?
espresso makinesinin kahve kolu.

direk kolu lazım bana 55mm.

bu çap da iç çapı değil mi?
0
duyurukullanıcısı
(31.08.21)
Kullandığınız makine hangi markaysa yetkili servislerini deneyin, büyük ihtimalle vardır.
0
kobuzchu kiz
(31.08.21)
ürün almanya'dan alındı yani espresso makinesi, tr'de servisi yok maalesef.
0
🌸duyurukullanıcısı
(01.09.21)
O zaman yine de kahve makinesi tamiri yapan servisleri deneyin, piyasada yok ya da saçma pahalı portafiltreler var çünkü.
0
kobuzchu kiz
(01.09.21)
(13)

Dubaide yaşamak?

izninizolursatahtinizatalibim
Merhabalar,Aramızdan belki bir kişi bile yardımcı olabilir umuduyla yazıyorum.Her şeyi arkada bırakıp sıfırdan bir başlangıç için rotamı Dubai (ya da Katar) tarafına çevirdim.Orada yaşayan, bilgi sahibi olan arkadaşlar varsa yardıma açığım.Bir de anket olsun madem, faydası olur belki fikirlerinizin.
Merhabalar,
Aramızdan belki bir kişi bile yardımcı olabilir umuduyla yazıyorum.
Her şeyi arkada bırakıp sıfırdan bir başlangıç için rotamı Dubai (ya da Katar) tarafına çevirdim.
Orada yaşayan, bilgi sahibi olan arkadaşlar varsa yardıma açığım.
Bir de anket olsun madem, faydası olur belki fikirlerinizin.
25 yaşında, kadınım.
İstanbulda tek yaşıyorum.
Ortalama 8-12 arası değişen gelirim var ancak yetmiyor, yetiremiyorum.
İngilizce, fransızca biliyorum.
Bu macera bana faydalı olur mu? En kötü ingilizcemi geliştirip arapça öğrenip dönerim diyorum ancak çok mu hayalperest yaklaşıyorum?
Hiçbir birikimim yok bu arada. Ordan burdan biraz toprlayıp gideceğim.
0
izninizolursatahtinizatalibim
(30.08.21)
Meslek bilgisi olmadan ne desek bos. Insaat ve tasarim sektoru o taraflarda iyi ama kadin olunca is biraz degisebilir.
0
nax
(30.08.21)
Ah onu yazmamışım ama spesifik bi beklentim yok o konuda. Okuduğum bölümden çok ayrı olarak uluslarası satış yapıyorum şu an.
0
🌸izninizolursatahtinizatalibim
(30.08.21)
İş başvuruları yapın ama sizin meslekte zor. İnşaat sektörü iyi orada
0
roe
(30.08.21)
Öncelikle fake kokusu geliyor.

Tek yaşamanıza rağmen 8-12 arası değişen aylık gelir sizi geçindirmiyorsa, maddi açıdan rahatlama ümidiyle gitmeyin. Sizin parayı kullanma sorununuz vardır. Ucuz yerler değil bahsettiğiniz yerler, refah seviyesi de Avrupa ülkeleri gibi değil. Herhangi bir mesleği yaparak Avrupa’da yakalayacağınız standartları orada yakalayamazsınız.

Hayat tecrübesi olsun diye gidiyorsanız gidin tabi.

Bu arada, bu gelir düzeyine sahip bir arkadaşım-akrabam hatta kardeşim yurtdışı tecrübesi için benden 1 kuruş istese vermem. Akıllı davranıp kendi harcamalarını öngörerek birikim yapması gerekir gitmeyi göze alan kişinin.
0
megalomaniac
(30.08.21)
Dubai'de yasaman icin bi sirketin sponsor olmasi lazim (yani once is bulman ve sirketin sana oturum cikarmasi lazim)

Spesifik bir is tanimin yoksa da is bulman zor. Dubaideki herkes halihazirda ingilizce konusuyor zaten. Ingilizce bilmen seni one cikarmiyor yani. Arapca ogrenmen imkansiz gibi bir sey. Belki hintce ogrenebilirsin.
0
brkylmz
(30.08.21)
Bi Gidene Soralım podcast'inde iki ülkede yaşamış kişilerin konuk old. bölümlere bakın.
0
kaset
(30.08.21)
Sizin 8-12 gibi bir gelirle iş amacıyla yer değişimi değil daha çok harcama alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekiyor.
Dubai ya da Katar ise bir çözüm değil anlamsız bir hayal sadece.
0
Erva
(30.08.21)
Kuzenim
çalışmaya gitmişti. Yıl 2004. Arkadaşının babasının şirketinde müdür pozisyonu. Çok rahat ve maddi anlamda iyi olmasına rağmen 6 ay zor kaldı döndü. Çok da isteyerek gitmişti. İklimi sevmemiş. Kapı kolunu bile tutamıyorsun sıcaktan demişti. İyi düşünün..
0
aptallarin pin kodu
(30.08.21)
Kuzenim (kadın, mimar) yıllarca Dubai'de yaşadı, pandeminin ortasında döndü buraya, yine iş bulursa yine gidecek. Ben de 2020'nin başında 10 gün kadar yanına gitmiştim.

Adı öyle olmasa da ciddi bir kast sisteminin içine giriyorsunuz. Emirlik vatandaşları çılgın zenginlikleriyle üstte, beyaz yakalı Avrupalılar ortada, mavi yakalı Hintler, Pakiler... en altta. O kadar çok ucuz işgücü var ki, her otelin, etkinlik alanının, avm'nin, her benzinliğin, hatta yol kenarı tesislerinin tuvaletinde sürekli bekleyen personel var, tuvalet kullanıldıkça arkadan girip temizlik yapıyorlar. Yani gideyim de iş bulurum diye gidilmez. İyi bir mesleğiniz varsa güzel para kazanırsınız ama biriktirmek için ciddi ciddi kemer sıkmazsanız çok güzel de para harcarsınız, her şey pahalı, her yer pahalı.

Örnek olarak, kuzenimin yaşadığı epey lüks bir bölgedeki binanın otoparkına dışarıdan giriş (yanlış hatırlamıyorsam) saati 80 dirhemdi. Benim zorumla (eski çarşı varmış diye) emirliğin daha varoş bir yerlerine gittik, otopark günlük 15 dirhemdi. Fakat kuzenim ve onun ayarındaki çalışanlar bu bölgelere girmeyi çok sevmiyorlar, daha güvensiz hissediyorlar.

Bir yandan da Dubai'de emniyet çok sıkı çalışıyor, her yer sivil polis kaynıyormuş, çok caydırıcı cezalar var ve bunun sonucunda İstanbul'dakinden çok daha rahat yaşayabiliyorsunuz. Telefonları ortalıkta, cüzdanları anahtarları havlunun üstündeki çantada bırakıp arkana bile bakmadan denize girebilecek kadar rahat, İstanbul'dan gidince şok olmuştum. (Ha bir de hayatımda görmediğim kadar tanga bikini gördüğüm için şok olmuştum.)

Yani bence iyi bir iş bulursanız gidilir, güzel de yaşanır. Ama İstanbulda 8-12 bin lirayla geçinemiyorsanız orada hiç geçinemezsiniz.
0
kobuzchu kiz
(30.08.21)
bir vasfın yoksa, birikimin de yoksa sadece dil ile gidersen batılı birileri ile çalışmak için çok şanslı olman lazım. batılılarla çalışmazsan araplarla çalışırsın, onların da kadına bakış açıları belli. ben olsam hiç macera aramam.

ha dersen ki bir vasfın var, profesyonel olarak çalışıyorsun, o zaman amenna. bence en önemli konu ne iş yapacağın. onun dışında dubai istanbul gibi değil, ufacık bir yer zaten, yapılabilecek şeyler inanılmaz kısıtlı, belirtildiği gibi bir kast sistemi var, oraya gidenlerin de genel olarak tek amacı para biriktirip dönmek oluyor. dubai, katar yerine abd, avrupa, hatta avusturalya hedeflemeni öneririm. israil harici orta doğu hiç iç açıcı değil yalnız bir kadın için.
0
roket adam
(31.08.21)
Yurtdışında geçerliliği olan bir mesleğiniz varsa kısa süreli para biriktirmek için gidilir. Katar'da beIN'de bir arkadaşım çalıştı. Çok beceri gerektirmeyen bir pozisyonu olmasına rağmen ayda 4 bin doları kenara rahat koyuyordu. Ben Avrupa'da yaşadığım ülkede arkadaşımdan daha kalifiye bir işi yapmama rağmen ancak 1,5-2 ayda kenara o kadar koyabiliyorum.

Katar'ın vize süreci epey uzun ve zorlu bu arada. Oradan buradan biraz para toplayayım gidip bir bakayım diyerek gidemezsiniz.
0
yürümeyin
(31.08.21)
Öncelikle kolay kolay gidemezsiniz; Dubai yakın zamanda freelance vizesi vb. çıkardı ama bunların hem çeşitli şartları var, hem de Dubai'de yaşamanın maliyetinin yüksekliği göze alındığında "Hadi bir gideyim de şansımı deneyeyim" denilecek bir şey değil.

UAE kazanç ortalamaları meslekten mesleğe çok farkediyor; ne yazık ki pazarlama ve satış genel olarak iyi kazandıran meslekler değiller. Sabit maaşları düşük oluyor ve prim bazlı çalışıyorlar. Çok spesifik bir alanda pazarlama yapıyorsanız belki bir ihtimal şansınız yaver gidebilir.

Son olarak Dubai'nin inanılmaz canlı bir iş piyasası yok; yani iş bulmak o kadar kolay değil.
0
salihdt
(31.08.21)
Sektöre göre değişkenlik gösterir bu sorunun cevabı. Daha geçenlerde Dubai'den bir arkadaşımla konuştuk bunu. Benim şirketimin de dubai ofisi var az bucuk kontak halindeyiz insanlarla.

Dubai bölgenin en vizyoner şehirlerinden biri.

Şeyhin hedefi dubai'yi 2030'da dünyanın en yaşanılası şehri yapmak.

Giden tanıdıklarımın hepsi çok mutlu.

Elbette kendine göre zorlukları var, ama kazanç ve ortam olarak memnuniyet yüksek. 2 senedir orada çalışan arkadaşımın aldığı araç Türkiye'de 925.000 TL.
Dolarla almasına rağmen TL karşılığı bir hyundai elantra...

Yani şöyle kıyaslayın. Türkiye'de kalsaydı ancak bir hyundai elantra alabilirdi, orada v6 motorlu spor otomobille geziyor hem de cebinden çıkan para aynı.

Şehir genel olarak güvenli, özellikle beyaz yaka çalışanlar için. En çok dikkat ettikleri konu da güvenlik. Yani yalnız bir kadın olarak rahatsızlık duymazsınız.

İki dil bilmeniz size büyük avantaj olur orada.

Renkli bir hayat var. Kimse kimseye karışmıyor.

Kariyer anlamında da uluslararası bir ortamda çalıştıktan sonra türkiye'ye dönmek bir avantaj sağlayabilir.



Bunlar güzel tarafları... Gelelim resmin diğer yüzüne.

Bir kast sistemi var adı konmamış olsa da. Yani emirlik vatandaşı olanlar maddi ve manevi olarak inanılmaz yukardalar. Onların arasına girmeniz zaten çok mümkün değil. Çok dert edilecek bir konu mu bilmiyorum tabii bu:) ama atıyorum trafikte bir sorun yaşadınız mesela böyle birinin arabasına çarptınız, işiniz daha zor.

Bu sistem içinde ABD ve Batı Avrupa vatandaşları da biraz daha avantajlı. Özellikle kurumsal hayatta. Araplar önemli pozisyonlar için avrupa & amerikalıları tercih ediyor. Haliyle onlar da kendi iş kültürlerine yakın ülkelerden insanlara öncelik veriyor. Bir ingiliz yönetici türk ve ingiliz arasında kalırsa türk'ü ancak çok ucuza çalıştırabileceğini düşünürse işe alır. Ya da türkçe bilmesi avantajsa...

Madem maaştan konu açtık, burada kazanç iş alanına göre değişiyor. Ama maalesef pasaporta göre de değişiyor. Bir arkadaşım şunu anlatmıştı: Maaş teklifi almış maille. Tanıdığı insanlar bu ücretin o pozisyon için az olduğunu söyleyince IK'ya bu ücret az diye mail atmış. IK müdürü (kendisi tabii ki ABD'li:) arkadaşımın Türkiye'deki maaşının dolar karşılığını önüne koymuş. "Sana şu anda ülkende kazandığının üzerinde bir maaş öneriyorum zaten" diyerek konuyu kapatmış. Yani maalesef kast sisteminden dolaylı da olsa Türkler de biraz mağdur oluyor.

Bir de genelde bizde yurt dışında çalışmak, o ülkenin vatandaşlığını ya da en azından oturma ve çalışma hakkını elde etme amacıyla değerlendiriliyor. Böyle düşününce dubai'de geçireceğiniz yılların size maddi kazanç dışında bir getirisi olmayacak.

Tanışacağınız Avrupa ve Amerikalıların çoğu orada geçici bulunuyor. Ve bu ilişkilerine de yansıyor. Yani orada network sağlarım, sonra oradan başka ülkeye geçerim diye düşünüyorsanız genelde ilk tercih edilen adaylar Türkler olmuyor bu tarz transferlerde. Ancak o işte çooooook iyi performansızı olacak, ya da dil gibi ikame edilmesi zor bir avantajınız olacak falan. Avrupa'da da türkçe bilen adam arayışında olan çok şirket olmaz. Olsa bile zaten artık ab vatandaşlığı olan milyon tane türk var. Yine onlara yönelirler.

Son olarak iş bulmak koaly değil.
Çalıştığınız şirketin dubai bağlantısı varsa, dönem dönem tüm ülkelere iş ilanları gönderirler. Bunları takip edin. Yöneticilerinize ya da IK'ya sorun.
En kolay bu şekilde iş bulunuyor.

1-2 sene türkiye'dekinden daha fazla kazanayım, biraz da birikim yapayım. Gitmişken de şöyle dolce vita bir hayat yaşayayım yeter diyorsanız düşünülebilir.

Bu arada dev sıcak. Yani öyle böyle değil. Nisan'dan ekim'e kadar suratınızda bir fön makinesiyle gezdiğinizi hayal edin. Hayatınız klimalı evden klimalı otoparka, oradan da klimalı otomobille klimal ofise ve arada da klimalı avmlere şeklinde geçecek. Akşamları serinleyince dışarı atabilirsiniz kendinizi ancak.
0
anten
(31.08.21)
(2)

Ankara'da deep dish pizza

another crack on the wall
SelamBaşlık aslında kendini anlatıyor. Var mı Ankara'da deep dish pizza (Şikago Usülü) yapan bir yer?Not: Pizza Locale'nin yaptığı şey deep dish değil. nedir bilmiyorum ama deep dish olmadığına emininim :D
Selam

Başlık aslında kendini anlatıyor. Var mı Ankara'da deep dish pizza (Şikago Usülü) yapan bir yer?

Not: Pizza Locale'nin yaptığı şey deep dish değil. nedir bilmiyorum ama deep dish olmadığına emininim :D
0
another crack on the wall
(30.08.21)
Bırak Ankara'yı tüm Türkiye'de bile benim bildiğim pizza days yapıyor, o da sadece İstanbul'da 1-2 yerde var.
0
les yeux blanches
(30.08.21)
Olur da İstanbul'a gelirseniz Suadiye'de bir yer yapıyor ama bence o da Chicago usulü yapmıyor.
www.instagram.com

İsterseniz denenip onaylanmış, Giordano's-Gino's East ayarına yaklaşan tarif var, evde yaparsınız.
0
kobuzchu kiz
(30.08.21)
(6)

"evi sen boyatırsın" diyen emlakçı?

ShadowOfMoon
şu ana kadar gezdiğim evlerde hep dedikleri şuydu:"evi boyatıp vereceğiz" veya byanmış evlerdi. ilk kez böyle bir şey duydum. "istersen boyama da" dedi hatta. alçıyla boyanmış gibiydi garip biçimde."depozito olacak mı peki" dedim. olacağını söyledi.sizce normal mi. ilk kez denk geldim de
şu ana kadar gezdiğim evlerde hep dedikleri şuydu:

"evi boyatıp vereceğiz" veya byanmış evlerdi. ilk kez böyle bir şey duydum. "istersen boyama da" dedi hatta. alçıyla boyanmış gibiydi garip biçimde.

"depozito olacak mı peki" dedim. olacağını söyledi.

sizce normal mi. ilk kez denk geldim de
0
ShadowOfMoon
(30.08.21)
Normal, boyatıp girerseniz boyatmadan çıkarsınız. Boyalı eve girerseniz boyatıp çıkarsınız. Sözleşmede ne yazdığına dikkat edin yeter.
0
kobuzchu kiz
(30.08.21)
Boyalı verenler evden çıkacağınız zaman boyalı ister. Kendi adıma girerken kendim boyatmayı tercih ediyorum sonra çıkacağım zaman bir de boya işi ile uğraşmamak için. İkisi de yaygın uygulama. Tercihinize kalmış.
0
fotrsapka
(30.08.21)
boyalı aldıysan boyatıp çıkarsın, boyasız aldıysan boyatmadan çıkarsın
0
nahtoderfahrung
(30.08.21)
Normal. Ben sahibinden tuttum. Kendisi aynı şeyi söyledi. "İster boyatın ister boyatmayın, size kalmış." dedi.
0
himmet dayi
(30.08.21)
Ev boyalı olarak verilmeli, boyasız ise mutlaka sözleşmeye boyasız olduğu yazılmalı. Boyalı evden çıkarken kiracının evi boyatması mecburi değil. Ancak herkes tarafından böyle bir uygulama kabul edilmiş sanırım.
0
bhhs
(30.08.21)
yeni ev kiraladik, boyasiz alip kendimiz boyattik. kendi evimizi de ayni sekilde boyasiz kiraya verdik.
0
lemmiwinks
(30.08.21)
(15)

Hangi durumda hesabı erkeğin ödemesi gerekir?

nickini degistiren yazar
Hangi durumda hesabı erkeğin ödemesi gerekir? Hangi durumda alman hesabı yapılması daha doğru olur.1) kız ve erkek ilk buluşmaya (date) çıkıyor. İleride sevgili olma potansiyelleri var.2) kız ve erkek zaten sevgili.3) kız ve erkek arasında duygusal bir bağ yok. Sadece arkadaşlar.
Hangi durumda hesabı erkeğin ödemesi gerekir? Hangi durumda alman hesabı yapılması daha doğru olur.

1) kız ve erkek ilk buluşmaya (date) çıkıyor. İleride sevgili olma potansiyelleri var.
2) kız ve erkek zaten sevgili.
3) kız ve erkek arasında duygusal bir bağ yok. Sadece arkadaşlar.
0
nickini degistiren yazar
(30.08.21)
kim davet ediyorsa o öder.

karşıdaki paylaşmayı teklif ederse senden hoşlandım demiş olur.

karşıdaki o zaman şurada da bir tatlı veya drink alalım derse hoşlandım demiş olur.

eğer karşıdaki hiçbir şey demez ve cidden davet eden öderse 'bugün de doyduk çok şükür' gibi bir şey oluyor.
0
duyurukullanıcısı
(30.08.21)
1. davet edenin ödemesi makul ama diğer taraf hesabı paylaşmayı teklif etse şık olur, paylaşmazlarsa çıkışta tatlı, kahve falan ısmarlar ya da bir dahaki buluşmayı kendisi öder.

2. Ne fark eder? Kimde para varsa, o sırada kimin cüzdanı kolaydaysa, ekonomik durumlarına göre... Sürekli erkeğe ödetmek çok çirkin.

3. Arkadaşlar arasında çok para muhabbeti dönmesi tatsız bir şey olduğu için ufak tefek şeylerde (kahve içtik kalktık, sabah fırından iki poğaça aldık...) fark etmez, lafını etmek bile tatsız, bazen biri bazen diğeri öder. Pahalı bir yere gidildiyse paylaşılır.
0
kobuzchu kiz
(30.08.21)
davet eden öder. onun dışında niye erkek ödesin? hiçbir durumda ödememesi gerekir.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(30.08.21)
Kobuchu+1. Bunun cinsiyetle alakası yok.
0
Phoebe
(30.08.21)
1-2-3 ben öderim elimden geldiğince, ama ben kariyerde hızlı yükseldiğim için belli bir seviyeye geldim, takıldığım arkadaşlarım hala öğrenci veya yeni mezun maaşı alıyorlar vs.

Genelde ben ödeyip, sonraki buluşmada kahve falan tarzı bir şeye çevirip onlara kahve ısmarlattırıyorum. Date için de böyle arkadaşlarım için de, varken sevgililerim için de öyleydi.

Kırılacak bir insansa vs. zaten anlaşılıyor o zaman da 50/50 paylaşıyoruz.
0
aguen
(30.08.21)
1 - ben öderim.
2 - ivir zivir seyleri ben öderim ama oturup restoranda 3er cesit sey yendiyse ortak ödenir.
3 - yine ortak.
0
reactionic
(30.08.21)
1- davet eden
2 ve 3 : ortak, sırayla
0
Hallegadola
(30.08.21)
1. erkek çoğunluklu ama teklif kadından geldiyse kadın.

2. yaşlara, konumlara, maddi durumlara bağlı.
özellikle 30-40 yaşındaki insanların "dur bende 20 lira var" falan hesaplarına girmesi ya da "sen ne yemiştin?"ler falan erotizmi öldürüyor.
20'lerde kimde varsa o öder ya da bölüşülür, o önemli değil.

yani önemli olan kimin ödediğinden çok, tek tarafın ödemesi.
"hesabı bölüşmek" biraz liseli hareketi olabiliyor ve ilişkilerin havasını bozuyor bence.

3. herkes kendi hesabını öder, daha doğrusu bence kuruş hesabı yapmak yerine direkt ikiye bölünür, ödenir işte.
bir tarafın durumu yoktur, nakit akışında sorun vardır, gerekirse arkadaşımın hesabını çekerim arada bir.
ya da çeşitli sebeplerde "bugün benden olsun" diyebilir bir taraf.
0
blatta hiberna
(30.08.21)
1, 2 ve 3. durumlarda özel bir davet konusu yoksa Alman hesabı olmazsa Amerikan hesabı ödenmelidir. 1. ve 3. durumda (özellikle) erkek davet etti ise erkeğin ödemesi gerekir (kadın davet ettiyse de kadın öder). 2. durumda üstünde parası olan ya da o an cüzdanına daha kolay ulaşan öder.

Genel olarak hesabı davet eden öder. Bunu diyen kullanıcılara +1
0
nawar
(30.08.21)
Nadir buluştuğum biriyse ben ısmarlamak isterim, centilmenlik+içinden gelmek. Sık görüştüğüm biriyse bir dengeye oturmasını beklerim. Burada bir gerginlik varsa o iletişim sürmez zaten..
0
her giriste sifresini unutan adam
(30.08.21)
Doğu kültüründe her durumda erkek öder.
Ve bence 1 ve 2.durumlarda erkek, 3 nolu durumda bazen kız bazen erkek ödemeli.
Bugüüne dek hep hesap paylaştım ve fazla fazla ben ödedim
Hayatın gör dediği şu : niyeti ciddi erkek zaten hesap kitap tutmuyor
Etrafımda da kimin sevgilisi hesap kitap yapmadan 2 nolu durumda hesap ödediyse devamında hep evlenme teklif ettiler
0
photo85
(30.08.21)
1. Davet edenin ödemesi daha doğru, alman usulü de problem değil bence.
2. Ortak
3. Ortak
0
Josephine.
(30.08.21)
1-2 erkek oder.
Arkadaslarsa kabaca ikiye bolerler.Yada sirayla ismarlarlar
0
turkuaz
(02.09.21)
Erkeğim. Karşı taraf ben ödeyeyim demediği sürece her durumda ben öderim.
0
hayirsiz
(02.09.21)
1)Önceden tanışıklık varsa, davet kabul edilmişse demek ki karşı taraf görüşmek istiyor. Bu durumda davet edenin ödemesi makul.

Ancak yüzünü hiç görmediğin biriyle online ortamdan tanışmışsan herkes kendinin hesabını öder. İlk buluşma suistimali diye bir şey var günümüzde. Buna düşmemek lazım

2)Bazen kadın, bazen erkek. Mesela yemeği erkek öder sonra kahve içilirse kadın öder gibi gibi.

3)Bölüşülür ya da sırayla
0
roe
(02.09.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.